Geriye ise 3 soru kaldı:
ARAÇLARINI NEDEN DEVRETTİ
Polisler, Gül’ün cesedinin bulunduğu gün iki yıldır birlikte olduğu Halil Yıldız’ı aradı. Ancak Yıldız telefonlarına cevap vermedi. Bunun üzerine polisin ulaştığı Halil Yıldız’ın kardeşi Bülent Yıldız ise “Ağabeyimin nerede olduğunu bilmiyorum” dedi. Halil Yıldız, aynı gün saat 16.36’da Sevda Gül’le ortak kullandığı araçla birlikte Tekirdağ Devlet Hastanesi’nin otoparkında bulundu. Yıldız’ın aracı saat 11.50’de noterde kardeşine devrettiği tespit edildi. Bu araç, Sevda Gül’ün üzerine kayıtlıydı.
YANINDA MIYDI DEĞİL MİYDİ
Halil Yıldız ifadesinde, Sevda Gül ile 2 Ocak’ta saat 19.00’da eve gittiklerini, sevgilisinin saat 22.00’de “Kızım merak eder” diyerek yanından ayrıldığını savundu. Yıldız, “Araç kapının önündeydi. Sevda yaya veya minibüsle gitmiştir diye düşündüm. Yolda bulup eve götürürüm diyerek peşinden gittim. Telefonu araçtaydı. Evinin önünde 23.45’e kadar bekledim. Gelmeyince döndüm. Gül’ün kızını aradım, telefona cevap vermedi” dedi. Ne var ki Gül’ün telefon sinyalleri, Yıldız’ın bu ifadesi ile çelişiyordu. Gül ve Yıldız’ın cep telefonlarının saat 23.47’ye kadar iki ayrı noktadan sinyal verdiği anlaşıldı.
İNTİHAR MI KAZA MI CİNAYET Mİ
Adli Tıp’ın raporuna göre Gül’ün suda boğulma sonucu öldüğü, bedenindeki izlerin suda sürüklenme ve kayaya çarpmayla oluşmuş olabileceği kaydedildi. Boğulmanın intihar mı, kaza mı, cinayet mi sonucu meydana geldiğinin belirlenemediği vurgulandı. Kararda, “Boğulma yerinin deniz mi yoksa başka bir yer mi olduğu hususunda değerlendirme yapılamadığı” ifade edildi.
MAHKEME: ŞÜPHEDE KALDI
- Halil Yıldız’a ‘kasten öldürme’ iddiasıyla müebbet, kardeşine de ‘delilleri karartma’ suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle Tekirdağ 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava, 5 Temmuz’da beraatla bitti. Gerekçeli kararda Yıldız’ın Gül’ü öldürmesini gerektirecek bir sebebin bulunmadığı kaydedilerek “Sanığın öldürdüğü iddiasının şüphe aşamasında kaldığı” belirtildi.
AİLE: HASSAS ARAŞTIRILMADI
- Gül’ün 18 yaşındaki kızı Şevval Selen, Halil Yıldız’ı suçlayarak “Anneme Halil zarar vermiş olabilir. Annem yüzme bilmez, deniz kenarına dahi yaklaşamaz” dedi. Avukat Fırat Epözdemir ise Gül’ün cesedinde ödem olduğunu, montu, telefonu ve çantasının ise sanığın arabasında bulunduğunu hatırlattı. Epözdemir, “Maktulün ölüm nedeninin cinayet olduğu açık ve nettir. Olayın tam olarak aydınlatılması için konuya daha hassas yaklaşılması gerekirdi” dedi. Boğulmanın nasıl gerçekleştiğinin bile araştırılmadığını anlatan avukat Epözdemir “Kadına karşı işlenen bir cinayet daha aydınlatılsın” diye konuştu.