2020 yılının özeti “tedirginlik.” Kaynağı şüpheli virüs insanları eve hapsetti. Ekonomiyi dalgalandırdı. Geleceği flu hale getirdi. Bununla birlikte Türkiye Koronavirüs anlamında en iyisini yaptı, görünmeyen düşmanla başarılı mücadele yürüttü. Milletimiz böyledir zaten. Her cephede aslanlar gibi çarpışır. Askerimiz sınırda, sağlık çalışanlarımı da sahada koronavirüse karşı savaştı.

Gelinen noktada, aşı bugün itibariyle gelmiş olacak. Sağlık çalışanları ve yaşı ilerlemiş olanlara öncelik tanınarak yurt genelinde aşılama yapılacak. Virüsün yol açtığı rahatsızlığın sona ereceği umudundayız.

Hal böyle iken aşı üzerinde şüphe uyandırmaya çalışanlar var. Aleni değil de daha çok sosyal medya üzerinden yapılıyor bu. Mecbur tutulamaz şeklinde. Kafa karışıklığı ile kaos yaratmak amacı güdüyor.

Devlet vatandaşını riske atar mı? O aşı sağlık çalışanları ve gönüllülerde denendi. Günde 30 binli vakaları gören bir Türkiye’de ölü sayısı 250’lilere yükselmişken “aşı karşıtlığı yapmak” ülkenin tarumar olmasını istemektir.

Herkesin aklı var. Sadece bize gelen değil tüm devletlerin şu anda kullanmaya başladığı aşıların güvenliği, yan etkisinin göstergesi henüz mevcut değil. Uzun vadede ne olacağı bilinmiyor.

Toplum içinde güvenli yaşayacaksak, aşımızı atılmalıyız. Türkiye bir yandan bedavaya aşı yaparken, tercih olarak isteyenlerinde başka marka aşı yapmasına imkan sağlayacak. Aynı grip aşısı gibi eczanelerde satılacak. İsteyen gidip orada olur aşısını. Ben devletin getirdiği aşıyı atılma taraftarıyım. Bu aşı ekim ayından beri sağlık çalışanlarına atıla geldi.

Herkes tercihini belirleyip aşısını olmalı. Tabii aşı olduğumuzda 2020 ocağına dönemeyeceğiz hemen. Kontrollü hayat ortalık sakinleşene kadar devam edecek. Kovid19’a karşı geliştirilen aşı Kovid20’ye etkili mi konusu da henüz muallakta.

Fakat her sene bir önceki yılın grip aşısı atılıyor. Ve yeni gribe karşı da koruyuculuk sağladığı biliniyor. Şimdide benzeri fikir var. Henüz denenmediği için doğruluğu da test edilmiş değil. Şu an işimiz gücümüz virüs. Bazı iş kolları kapalı. Eğitim uzaktan yapılıyor. Her an teyakkuzda yaşıyoruz.

Normalleşebilmek için virüs tehdidinin sona ermesi gerekiyor. O sebeple sırası gelen aşısını olmalı. Bu konuda başka çözümü olmayan susmalı. Kovid’in pençesine düşmek mi, olası yan etkiler mi? Komplo teorisi çok olsa da gidip paşa paşa aşımızı olmaktan başka çare görünmüyor ufukta.

HDP HER ŞEKİLDE KAPATILMALI

Yasalarımıza göre parti kapatma yok. Partili olup suç işleyene kesiliyor ceza. HDP’li olup da suç işlemeyen var mı? HDP’nin, PKK dağ kadrosuna gençleri gönderdiğini, evlat nöbetindeki aileler söylüyor.

PKK ile maddi-manevi birliktelik içinde olan HDP’nin kapatılmaması bir handikap. Bu devlet teröre binlerce şehit vermişken ve halâ veriyorken, HDP’yi siyasetten men etmemek, vekillerinin cebine bir de maaş koymak akla ziyandır.

İlk atılacak adımda, mensupları terör destekçisi olan partiye devlet yardımını kesmektir. Sonra yeni bir yasa çıkarılarak, “bölücülük, isyana teşvik ve PKK ile yol yürümek” suçlaması ile bu parti kapatılmalıdır. Üstelik ırka dayalı bir parti yasaktır.

Kürt partisiyiz deyip, ırkçılık yapıyorlar. Anayasa mahkemesince kaldırılan güvenlik soruşturması, farkı versiyonla tekrar gündeme taşınmalıdır.

Terör örgütü ile bağlantılı başta olmak üzere yasalara aykırı işlere bulaşmışları; vekil, belediye başkanı mı yapacağız? AB’ye girilecek diye çıkarılan uyum yasaları ve düzenlemeleri devletin aklını karıştırmaktan başka işe yaramadı velhasıl.