Yazıma başlarken öncelikle asrın lideri,
Sarı saçlı mavi gözlü BOZKURTUMUZ,
Ulu önder ATATÜRK’e minnetimi sunmak istiyorum.
Böylesine ileri görüşlü, böylesine akıllı ve de böylesine çağdaş olduğu için.
Bunu niye söylüyorum!
Dini bütün, inanıcı temiz, biraz da mutaassıp olan,
Gönül dostları okuyucularımız belki gönül koyacaklar ama
Söylememiz gerekenleri söylemezsek,
Mesleğimize ihanet etmiş oluruz.
Dini çevrelerin Atatürk karşıtlığının,
Atatürk ü sevmemelerinin iki nedeni vardır.
Birincisi Laikliği getirmesi,
İkincisi Cumhuriyeti kurma aşamasında ve kurduktan sonra ,
Şeyh, tarikat, tekke, cemaat, türündeki yapılanmalara sıcak bakmamasıydı.
Allah ile kul arasına giren, bunun ticaretini yapan, insanları kandıran,
İnsanımız üzerindeki Şeyh, tarikat hegemonyasına son vermesi,
Ve de hilafeti kaldırmasıydı.
Atatürk bunu niye yapmıştı?
İnsanlarımızın din ticaretine alet edilmesinin önüne geçmek,
İnsanımızın, şeyhler, sözde din adamları vasıtası ile kullanılmalarını,
Yanlış yönlendirilmelerini önlemek içindi.
İşte bu hamleler bize son bir vatan hediye eden,
İşgal edilen ülkemizi savaşarak geri alan,
Bitmiş, moralsiz fakır durumdaki halkımızı ayağa kaldıran,

Muhasır medeniyetler ve de çağdaş hedefler koyan,
Atatürk’ün yüksek dehası ve de zekâsıydı.
Atatürk’ün bu güzel icraatları bize modern, yüzün çağdaşlığa dönen,
Şimdiki Türkiye’nin oluşmasını sağladı.
Ancak maalesef siyasetçilerimiz,
Kısır döngülü yöneticilerimiz bu güzel hedefli hediye Türkiye’yi,
O hedeflerden şaşırttılar, saptırdılar.
Atatürk’ün kaybından 15 -20 yıl sonra yine tarikatlar,
Şeyhler, zaviyeler, tekkeler ortaya çıktı.
Din ticareti adeta bazı odakların gündelik icraatı haline geldi.
Sonuçta ne oldu?
İlimin, bilimin çağdaşlığın hakim olması gereken ülkemizde ,
Şeyh, tarikat cemaatler hâkimiyeti geri geldi.
İsimlerini saymak istemediğim, bir sürü tarikat var.
İnanın bu tarikatlar şu anda da hükümette olsun,
Siyasette olsun,
Hatta muhalefette olsun senden benden çok daha hâkimler,
Güçlüler istediklerini yaptırıyorlar.
Devletten de gerekli desteği maalesef görüyorlar.
FETÖ GERÇEĞİ
İşte bu tarikatların en büyüklerinden biri de FETÖ.
Nedir FETÖ’ nün amacı ve de gerçeği?
Türkiye Devletini kansız ele geçirip,
Fetullah Gülen önderliğinde, Humeyni ve İran türü bir rejim yaratmak.
Devlete hâkim olmak tı.
Peki, FETÖ’ nün diğer yanı ne?
ABD uşaklığı olduğunu net olarak söyleyebiliriz.

Bu emperyalist ve de sömürgeci ülke tarafından kullanılan yobaz bir örgüt.
Öyle bir örgüt ki bu kadar büyümesini anlamak için,
İnanın akıl ve de havsalamızı bayağı zorlamamız gerekiyor.
Dünyada 250 milyar Dolara hükmediyor.
Son darbe girişiminden sonra ülkemizden yort dışına kaçırılan para miktarı,
30-40 milyar doların üzerinde.
Devletin her kademesindeler. Ayıkla ayıkla bitmiyor.
Türk Ordusunun rütbeli kısmının yüzde kırkına yakını FETÖCÜ olmuş,
Orduyu ele geçirmek onlar için çok önemli. Ve orduya sızmak için alı almaz yöntemler kullanmışlar.
Devleti soymuşlar yetimin kulun hakkını hep ceplerine indirmişler.
Tek amaçları Türk Devletini yıkıp,
ABD uşağı bir şeyh tarikat devleti kurmakmış.
Peki, bu kadar FETÖ bu devletin içine nasıl sızdı?
İşte Türkiye Cumhuriyetini yönetenlerinin karşısına geçip,
Yakasına yapışıp, soracağımız ilk soru bu.
Bu alçaklar devlet desteği olmadan bu kadar güçlenip,
Devletimizin kozmik odasına kadar girebilir miydiler?
Bunu sadece bugünkü iktidarı suçlayarak yapamayız.
Demirel’in, Ecevit’in, Özal’ın, Menderes’iN, Çiller’in
Erbakan’ın bu örgütün büyümesinde köklenmesinde aç çok payı vardır.
Olacakları görememişler ve bu günlere gelmemize zemin hazırlamışlardır.
Ama burada bir gerçeği,
ATATÜRK’ÜN muhteşem icraatını ve de öngörüsünü bir daha hatırlamakta yarar var.
Şeyh, tarikat, tekke, zaviye, cemaat türündeki yapılara niçin son verdiği gerçeğini.