CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül'ün maç bahanesi ile 9 Haziran 2008'de Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'ın ayağına gitmesiyle başlayan ''Ermeni açılımı'' yeni bir safhaya girdi.

''KÜRT sorununda iyi şeyler olacak'' sözleri ile büyük tartışma yaratan, Bitlis'te şifreli açıklamalarda bulunup, Güroymak'ın adını Kürtçe "Norşin" olarak telaffuz eden, Gül'ün, Ermenistan ile ilgili ''Değişim kronolojisi'' dudak uçuklatıyor.

1993'de ''Ermeni Cumhurbaşkanı Türkiye'ye gelmeye nasıl cesaret gösterebilir?'' diyerek Demirel hükümetini eleştiren, 2004'de ''Ermeni terörünü unutmayın'' diyen, 2005'de ''Ermenistan için bizim tarihimiz ile barışmamızı isteyenlere ancak gülerim'' derken, 2006'de Ermeni iddiaları için yargıya gideceklerini açıklıyordu.

İşte l'ün RP Genel Başkan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı olduğu değişik dönemlerde Ermenistan ve Türkiye ilişkileri hakkında çarpıcı açıklamalarından bir demet:
 

RP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI -1993

''HÜKÜMET, bu politikasıyla, geleceğimizi gerçekten ipotek altına almıştır ve öyle ipotek altına almıştır ki, Ermenistan Cumhurbaşkanı; Cumhurbaşkanının cenaze merasimine katılma cesaretini göstermiştir. Sizin yüzünüzün ne kadar yumuşak olduğunu bildiği için cesaret bulmuş ve Türkiye'ye gelmiştir.
 
 
Siz bana bir ülke gösterin ki, kardeşleriniz savaş halinde olacak, kardeşleriniz katledilecek ve onlar katledilirken, 'Bunun müsebbibi Türkiye'dir' diye demeçler verecek; o kardeşlerimiz katledilirken, 'Avrupa'nın haritaları bellidir, yerine oturmuştur; fakat Ortadoğu'nun, Asya'nın haritaları nihai şeklini almamıştır' diye açıklamalar yapacak; Kars'ın, Ermenistan toprağı olduğunu iddia edecek, bütün bunlardan sonra o adam Türkiye'ye gelecek ve siz de elini sıkacaksınız."
 

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI ŞEHİTLERİNİN ANILDIĞI TÖRENDE- 2004

 

''ÜMİT ediyorum ki sözde soykırım davalarını kendilerine politika görenler, bu terör olaylarını hatırlar, bugün sempati duyduğu bazı grupların aralarından nasıl teröristler çıkardığı, üstelik de en medeni geçinen ülkelerde bu terörleri nasıl icra ettiklerini hatırlar ve bu oyunlara gelmezler.Türk milleti ulvi değerleri için canını feda etmekten geri kalmamış, Osmanlı'dan bugüne kadar milyonlarca şehit verilmiştir.''

 

MECLİS KÜRSÜSÜNDEN YAPTIĞI ÇAĞRI-2005 

''DEĞERLİ milletvekilleri!.. Karşımıza çeşitli nedenlerle Ermeni iddiaları getirenlerin ileri sürdükleri bir husus, Türkiye'yi tarihiyle barıştırmak iddialarıdır. Türkiye tarihiyle barışıktır. Bunu söyleyenlere gülmek isterim. Türkiye, tarihiyle övünmektedir; Türkiye, tarihiyle barışıktır; acılarıyla, tatlılarıyla, Türkiye, tarihine sahip çıkmaktadır…''

GAZETECİLERE YAPTIĞI DEĞERLENDİRME-2005
 
''ERMENİ meselesi bizim canımızı acıtacaktır, acıtabilir. Çok enerjimizi alabilir. Bunun için daha gerçekçi bir çalışma içindeyiz. Propagandist olmayan, gerçekten birikimi olan tarihçiler, diplomatlar, entelektüeller ve gazetecilerden bir grup oluşturacağız. Daha sonra da bazı süreçlerin; meydan okuyarak üstesinden geleceğiz.''
 

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI BÜTÇESİ GÖRÜŞMELERİ SIRASINDA-2006

''ERMENİ ithamlarını ve bu tahrifatın 3. ülkelerle olan ilişkilerimizi bozma tehlikesini, önümüzdeki 10 yılın en önemli meselelerinden biri olarak görüyorum. Türkiye, tarihi gerçeğin ortaya çıkması için samimi gayret içindedir. Yargı yoluna gitme dahil her şeyi düşünüyoruz. Sadece kendi hukukçularımız değil, yurtdışındaki hukukçulardan da görüşler alıyoruz.''
 

AZERBAYCAN MİLLİ MECLİSİ'NE HİTAP EDERKEN-2007

''ERMENİSTAN'ın bir yandan Türkiye'ye karşı hasmane davranışlar içinde bulunmasının, bir yandan da Azerbaycan'ın topraklarını işgal altında tutmasının bugünkü durumun sebebi olduğunu artık tüm dünya görmelidir. Ermenistan, 1915 olaylarının yorumlanmasını başka ülkelerin parlamentoları nezdinde takip etmeyi sürdürdükçe ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili bir gelişme beklenmemelidir.'' 

 

SARKİSYAN'IN DAVETİ ÜZERİNE KÖŞK'TEN YAPILAN AÇIKLAMA-2008

''ANILAN maç, sportif bir karşılaşmanın ötesinde, önemli fırsatlar sunan bir anlam taşımaktadır. Bu maç vesilesiyle yapılacak ziyaretin bölgede yeni bir dostluk ikliminin oluşmasına katkıda bulunabileceği düşünülmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu anlayışla daveti kabul etmiştir.
 
Söz konusu maçın ortak tarihi olan iki halkın yakınlaşmasının önünü tıkayan unsurların ortadan kaldırılmasına ve yeni bir zemin hazırlanmasına vesile teşkil edeceğine inanılmaktadır. Bu ziyaretin iki ülke halklarının birbirlerini daha iyi anlamaları için bir fırsat oluşturacağı ümit edilmektedir.''

Nereden nereye değil mi? Ben başka yorum yapmıyorum. Yorum sayın okuyucularımın.