Siyasete, Suriye, Libya, PKK-FETÖ, Rusya’nın Karabağ’da yeni Rus stratejisi mevzularına es verip iç sızısı can dostlarımızın ve hayvan severlerin nasıl sömürüldüğünü yazacağım.

Hayvan severlerin gözü 5199 Sayılı yasada. Tabii yasa tam çözüm değil. İnsanların o yasanın hükümlerini ruhunda hissetmesi gerekir. İçi nefret dolu, sevgisiz birisine yasa ne yapsın? Ağzı var dili yok, insanların en yakın dostu hayvanları meydanlarda dövüştürüp kumar oynayan zalimleri kim ihbar edecek? İhbarı geçtim, ‘merhaba’ denmeyecek bu insanlarla bilerek bir araya gelip, video kanallarından paylaşımlar yapıyorlar.

Adları dövüşle anılan adları, daha çok izlenmek için youtube kanalında ağırlayanlar, köpek dövüş bahisçileri kadar suçlu değil mi? Köpekleri çok sevdiğini söyleyip köpek besleyen, daha çok seyredilmek için ilgi gösterilen köpekleri de edinen, youtubeden paralar aktıkça şımaran tipleri görseniz şaşarsınız. Yanlarına gelen köpek boğuş müsabakası hakemleri ile görüntü veren “doğalarında dövüşmek var” diye konuşma içeriklerine sahip videoları çocuklarımız izliyor. Hayvan dövüşleri meşrulaştırılıyor. Bunu da “hayvan severiz, bilmem kaç köpeğin mokunu temizliyoruz” diyen tipler aracılığı ile yapıyorlar.

Ülkemizdeki köpek dövüş piyasasında adları belli o kişilerin son dönemde izlenen youtube video kanallarında görülmesine bakıp, yanlarına gittikleri kişilerle de organik bağın sorgulanmasını gerektiriyor. Dövüş işlerine bakan şereften yoksun mahlukatlar “devlet ekonomik yönden zorda, PKK-FETÖ ile mücadelede, Suriye’de-Libya’da zorda, bizle mi uğraşacak” diyor.

“Köpekten iyi anlarız havalarında profesör edalarında konuşarak, meydanlarda iyi dövüşsün, görüntüsü korkunç iri olsun” diye başta Kangal ırkımız olmak üzere köpek popülasyonunu bozuyor. İyi dövüşsün diye ilaç veriliyor, kaybedeni sahibi öldürüyor. Bu rapor TBMM’deki komisyonun önünde.

Piliç piyasasında ayakta duramayan zavallı hayvanlar vardır. Hani hep kapalıdırlar, önlerinde yem, ışıklar 24 saat açık, çabuk büyüsünler, çok yumurta versinler diye de.. ilaç ilaç ilaç.. Ayağa kalkanın bacağının kırıldığı piliçler. Velhasıl, meydanda göze korkunç görünsün, daha çok para kazanalım diye kangalları kıra kıra devekuşu tipli, merkep kafalı, strateji üretmeyen boş beyinli, koşamayan köpekler haline getirdiler.. Bu da bir katliam.

HAYVANLARI KORUMA ADI ALTINDA GEÇİMLERİNİ SAĞLAYANLAR

İşin diğer boyutu ”hayvan severiz” diye kurulan ‘hayvan Haklarını Koruma’ dernekleri. Bunlar barınağa karşılar gibi yapıp kendi özel barınaklarını kurup, yaralı hayvanları gösterip vatandaştan para topluyor. Dolandırıcılığın başka versiyonu. Çoğunun para toplama izni, hatta binaları yok. Araç çarpmış bir köpeği gösterip, insanları acındırıp hesap numarası veriyorlar. Hem hayvanlar üzerinden para kazanıyorlar, hem de yine onların canını yanması ile bitecek olaylara sosyal medya aracılığı ile kapı aralıyorlar. Hepsi aynı olmayabilir. Bunu kontrol edecek olan da devlet organlarıdır.

Belediye kontrolündeki barınakların daha iyi olması yönünde çaba gösterileceğine kötüleyip, kendileri açıyor. Adeta iş kapısına dönüşmüş bir düzenden bahsediyorum. Hayvanlar üzerinden dönen acımasız bu çarka çomak sokacak olan devlettir.

Özetlersem:

1-Hayvan dövüşleri ve bu işin içindekiler yakın markaja alınmalı, cezanın yanı sıra teşhir edilmeli.

2-“Hayvan hakları” adı ile gerek resmi ve gerekse sosyal medyada kurulan tüm dernekler mercek altına alınıp, takip edilmeli.

3- Barınaklar sistematiğe bağlanmalı, oralarda sadece hayvan sevenler çalışmalı.

4- Şuursuz ellerde, evlerde, sınırsız hayvan üretimi yasaklanmalı.

5- Okulların ilk basamağından itibaren “hayvan sevgisi” aşılayacak ders olmalı.

6- Sokak hayvanı beslemelerdeki problem halledilmeli. Belediyelerce belirli beslenme odakları yapılmalı.