Fransız film arşivinden çıkan Atatürk videoları sosyal medyanın gündemine yine oturdu. Bu sefer Atatürk'ün ABD Büyükelçisi'nin ingilizce sorusuna Fransızca cevap verdiği görülüyor. Daha öncede defalarca görüntülenen video renklendirilmiş versiyonu ile bir kez daha ilgi topladı.
TAM OLARAK NE KONUŞULDU?
11 Kasım 1930'da Ankara'ya gelen ABD Büyükelçisi'nin Atatürk ve Afet İnan Hanımefendi ile yaptığı konuşma sırasında çekilen görüntüler sosyal medyada yine gündeme oturdu. Peki videoda tam olarak ne konuşuldu?
ABD Büyükelçisi: afet hanım, would you tell us what you think of the american women? (Afet hanım, bize Amerikan kadınları hakkında ne düşündüğünüzü söyler misiniz?)
ATATÜRK: Excellence, voulez-vous permetre que ma fille vous repond en turc? (Ekselans, kızımın size Türkçe olarak cevap vermesine izin vermek ister misiniz?)
CEMAL GRANDA'YA GÖRE ATATÜRK KİMDİR?
Mustafa Kemal Atatürk'ün 11 yıl yaverliğini yapmış Cemal granda'nın, Atatürk'ün uşağının gizli defteri adlı kitabında geçen iki bölüm "uyku düşmanı" ve "uyku rekoru" kısımları Ata'nın bu denli bilgiye nasıl sahip olduğunun ufak bir özeti gibi.
Atatürk uykuyu hiç sevmeyen bir insan. Geceleri uyumuyor; sofrasının başında ağırladığı misafirleriyle akşamdan sabahın beşine kadar memleketin meseleleri için kafa patlatıyor. Hatta bir gün uyuması için ısrar eden başyaver Cevat Abbas Gürer'e, uykuda geçirdiği zamana acıdığını söyleyerek şöyle diyor:
"Hayat pek kısa. çocukluk ve mektep hayatı bir kısmını alıp götürüyor. geriye kalanını da uyku yarıya indiriyor. uUkusuzluğu giderecek ve vücuda gerekli dinlenme gıdasını verecek koroprimeler icat olsa ne iyi olurdu. Fakat bir gün bu da olacaktır. nitekim tıp ilimi, kimya, uyutmak için çok güzel ilaçlar yapmaya başlamıştır."
Atatürk; nutuk'un başına geçtiği zamanlardan birinde, rekor kırarak üç gün boyunca hiç uyumamış. cemal granda diyor ki:
"Nutuk'u yazmak için odasına çekildiği o zamanlarda, kapısında bir ihtiyacı olur diye sabahlara kadar nöbet tutardık. bir gün kapının deliğinden izledim. Yere serilmiş postun üzerine kendisi yüzükoyun uzanmıştı; yerde de bir sürü tarih kitabı vardı. Durmadan çalışıyordu; sadece duş yapıyor, kurulanıp tekrar odaya kapanıyordu. Yemeği bile kütüphaneye getiriyorduk. Bizler uyuyorduk; sırası gelen kapıya geçiyordu ama o hiç uyumuyordu."
Kaynak: Ekşi Şeyler
