Sadece bizi değil, Dünya’yı ilgilendiriyor. Ülke güvenliğimiz ilk sırada mesela. Yine ekonomik ambargodan tutun ilaç firmaları üzerinden sağlığımızın tehdit edilmesi gibi etkenler var. ABD Büyükelçisinin “Türkiye’nin ilaç firmalarına borcu çok, ödenmezse…” mealinde konuşarak hem bizi tehdit etmiş, hem de muhalefetin eline doküman vermişti.

Eee, o halde ABD seçiminde kim kazanırsa kazansın, değişen nedir? Diyebilirsiniz. Durum şu ki, Trump geçen seçimi kazandığından beri, ABD içine yuvalanmış, devleti ve Dünyaya yön çizen bir örgüt kendisine iş yaptırmamak için direndi. Hatırlarsanız en son yargılanıyordu, suçlanmamak için Kudüs’e Büyükelçilik açılmasını onaylamıştı.

Trump, ABD’ye hakim değil. Devleti yöneten bir ekiple savaş halinde. Ne eyalet valileri, ne belediye başkanları, ne de Büyükelçilere sözü geçmiyor. Ankara büyükelçisinin geçen yıl kaçak FETÖ’cünün attığı, hasta bir parti liderinin öleceğini ilan ettiği twiti onaylaması o bağlamda.

“Gavurdan dost olmaz, güvenilmez” der atalarımız. İnancımıza göre de öyle. Mesela ABD, “Lozan’ı tanımamıştır.” O dönem Wilson prensipleri ile Anadolu’yu bölmek isteyen ardından Wilson’un Sevrleşme süreci ile yine karşımıza dikilen ABD’dir.

ABD’de kim kazanırsa kazansın değişen bir şey olmasa da, Trump’un “önce ABD halkını kalkındırma, istihdam sağlama gibi” düşünceleri sebebiyle Ortadoğu ve Türkiye son beş yıldır eli rahatladı. Düşünüyorum da, 2016 darbe girişiminde Trump değil de Biden başkan olsaydı, sonuç ne olurdu acaba?

“PYD, PKK’dan iyi- Erdoğan’ı indirmek için Türkiye muhalefetine yardım etmeli” diyen Biden, başkan olursa hangi faaliyetler hız kazanır meselâ?! Demek istediğim, ehven-i şer durumu. Bu arada, Dünya’nın her noktasında ki FETÖ’cüler niye Biden seçilsin diye uğraşıyor? Keza PKK. Çin, İsrail, İngiltere.. Hatta Twitter.

ABD’nin içindeki malum aile Biden kazansın diye akla gelen her argümanı kullandığı anlaşılıyor. Sayım yapılan yerlere partili gözlemcilerin mahkeme kararına rağmen içeri alınmadığı, seçim kurulu başkanı ve çalışanlarının tehdit edildiği, seçmen olmayanların seçmen kaydedilip oy kullandırıldığı, mektupla kullanılan oyların gizli sayıldığı gibi mevzuları belgeleriyle birlikte Trump mahkemeye başvuracaklarını söylüyor, bunu Twittere yazınca, engellenerek sansürleniyor.

ABD’de garip şeyler oluyor. Garip şeyler aslında “demokrasi denilen mekanizma oyun kurucularca kontrol edilirse –demokrasi- oluyor” demek ki.

Velhasıl, Trump kazanırsa her şey güllük gülistanlık olacak, demiyorum. Biden başkan olursa, Ortadoğu merkezli kazanın altı harlanacak, PKK daha güçlendirilecek, FETÖ’ye can suyu verilecek, stabil görünen durum bizi zorlayacak, diyorum.

Tabii, asıl durum şöyle.. “Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır. Ve olur ki bir şeyi seversiniz, hâlbuki hakkınızda o bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216)

Göreceğimiz ne varsa, göreceğiz. Yapacak bir şey yok.