Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Düzce'ye yaptığı ziyarette gazetecilerin Kobani Davası ile ilgili sorularını yanıtladı. Tunç, şunları söyledi:

15 il için flaş uyarı. Çok yağmur yağacak. Sel, su baskını ve kuvvetli rüzgar tehlikesi 15 il için flaş uyarı. Çok yağmur yağacak. Sel, su baskını ve kuvvetli rüzgar tehlikesi

"O konuda tahliyeler şöyle; orada tahliye olacak olanlar var, mahkumiyetler var ve beraat edenler var. 6-8 Ekim 2014'teki olaylar 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde büyük tahribata neden oldu.

37 vatandaşımız, Yasin Börü ve onun arkadaşları kurban eti dağıtırken maalesef katledildiler. Suriye'deki iç karışıklıklar bahane edilerek, sokak hareketleri, şiddet hareketleri başlatılmıştı. Bu sürede 37 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, okulların, iş yerlerinin, ticarethanelerin, evlerin taşlandığı ve saldırılarla karşı karşıya kaldığı bir ortam. Sonrasında hemen Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 41 sanığın yargılanmasına başlanmıştı. Yasin Börü ve arkadaşlarını öldüren sanıklarla ilgili bunlardan 25'i çeşitli sürelerde hapis cezalarına çarptırıldı, 15'i de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

HDP'nin o dönemde halkı sokağa çağırmasıyla ilgili olarak başlatılan adli soruşturma sonrasında davaya dönüşen ve bugüne kadar, dünkü karara kadar yargılanmaları süren davada da 108 sanık yargılandı. Bunlardan 72'si firari. Bunların dosyaları tefrik edildi. 36 sanıktan 18'i tutuklu, 18'i de adli kontrollü olarak yargılanıyordu. Dün açıklanan kararla 24 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 302'nci maddesindeki devletin birliğini bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmek, Türk Ceza Kanunu'nun 39. maddesi gereğince cezaları açıklanmış oldu. 12 sanık hakkında da beraat kararı verildi. Beraat eden sanıklarla ilgili olarak da bugün itibarıyla dün akşamdan beri tahliyeler de gerçekleşmiş oldu.

Terörün her türlüsüyle mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu anlamda Türkiye'yi huzurlu bir geleceğe kavuşturmak, birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik, çocuklarımızın geleceğini tehdit eden, Türkiye'nin huzurunu bozmaya dönük faaliyetlere hiçbir zaman müsaade edilmeyecektir. Bu anlamda bu tür çirkin olayların, şiddet olaylarının bir daha gerçekleşmemesi bütün temennimiz çünkü demokrasilerde şiddete yer yoktur. Demokrasilerde şiddet çağrısına yer yoktur. Dolayısıyla demokratik siyaset yapmak isteyenlere de alan açıktık ama gerek Anayasa'mızın 26'ncı maddesi gerek Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19'uncu maddesi gerek Avrupa İnsan Haklar Sözleşmesi'nin 10. ve 11'inci maddeleri şiddeti reddeder, şiddet çağrısını reddeder. Dolayısıyla bu anlamda da bağımsız ve tarafsız yargımızın vermiş olduğu bir karar söz konusudur. Bu karar ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karardır, istinaf ve temyiz süreçleri vardır. Bu süreçleri hep beraber bekleyeceğiz."
 

Editör: Gürel Yurttaş