AKILLI VE AHMAK İNSAN

Akıllı insan akıl ve mantık neyi gerektiriyorsa hiç teredütsüz Lbbeyk! der koşar.

Ahmak olan ise bir kere başarısızlığa uğradığı için artık hiçbir işe teşebbüs edemez ve kötürümler gibi oturur kalır. 

İSTER AL İSTER BIRAK!

Dünya yalancı; insanlar bid'atçı... Ölümden ise en çevik ceylanlar bile kaçıp kurtulamazlar. Artık ister al, ister bırak!..

İNSAN AMEL VE İMANIYLE İNSANDIR

   İnsan, dil ve kalb gibi iki küçük et parçasıyla değil, amel ve iman gibi iki büyük varlığıyla insandır. Bu iki büyük ona yar olmadıkça, diğer iki küçüğün hiçbir faydasını göremez.

   Akıl, feraset ve zekasının üstünlüğü ile meşhur olan Eyas'ın kalbinden gördüğü iyilik biraz zeka ve feraset; belagati ile meşhur Kus bin Saide'nin dilinden bulduğu izzet ise bir miktar fesahettir. İman ve amelleri olmasaydı bunlar onlara yeter miydi?

TEKEBBÜRÜ BIRAK

  Ey zelil ve hakir kul! Üstündeki bu kibir ve azamet elbisesi, suratında halkı istihkar eden bu kasılış ve yan bakış nedir?.. Yahu şu mütekebbirane bakışını düzelt! İhtimal ki bezci şu anda kefenini dokumaktadır...

DİL YARASI AÇMAKTAN SAKINMAK

   Nice silah vardır ki, kendisini taşıyana beni el'e ve nice söz vardır ki, kendini söyleyene beni dil'e alma, der. Gerçekten dilin o sivri ucu mızrak temreninin geçmediği yere geçer ve mızrağın te'sir edemediğini temsil alır. 

   Yemin ederim ki, bir kimsenin söz ile namus ve şerefine dokunup yüz suyunu dökmek, onun kanını dökmekten daha beterdir.

   Öyleyse ağzına geleni söylemekten sakın. Meğer ki "Niye?" ve " Niçin?" , diye önünü sonunu iyice düşünmüş olasın.

ALLAHIN RIZASINI KAZANMAK

Müraice ibadet eden beden Allah'ın rızasını kazanamaz. Rıza-yı Bri'yi ancak Cehennem ateşinin dehşetinden yanmış tutuşmuş ve Cennete olan istiyakındnan dolayı pare pare olmuş kalb ile her türlü şüpheden yakin ile arınmış, halis niyetle yapılan ameller  kazanabilir.