Bu iki oldu. Türk ordusu PKK-YPG ile bir beka savaşına girişirken, ülke bütünlüğü için birilerinin büyütüp beslediği, vekâleten sahaya sürüp gelecekte bize karşı kullanacağı terörist bozuntuları ile savaşırken, Kıbrıs’tan bir ses yükseldi. Bana göre bu ses vatan sevmeyen birine aitti. Kıbrıs’ın aşırı solcu cumhurbaşkanı, Kızı Rum kesiminde çalışan, onların uşaklığını yapan, Mustafa Akıncı ordumuzun operasyonlarını eleştiriyor, teröristleri savaşın bir tarafı gibi gösterip haddi ve konusu olmadığı halde, Türk ordusunu, Türkiye Cumhuriyeti'ni eleştiriyordu.

Ali Kemal’i türündeki bu millilikten uzak, Kıbrıs’ın beklentilerinden ırak insanlara ne denir? Bilmiyorum! Hâkim olsam karşıma suçlu olarak gelse, düşünmeden kalemi kırar, “Fizan’a sürülmesi vaciptir” derdim.

“KORKUNÇ” NE DEMEK?

Kıbrıs insanı çileli. Çok badireli, cefalı ve katliamlı günler yaşadılar. Rumlardan, EOKA’den, Nikos Sampson’dan, Makarios’tan ve Yunan’dan neler çektiğini hepimiz biliriz. Akıncı bunları hatırlamayabilir! Çünkü o Rum yanlısı politikalar izliyor gibi ve İngiltere’de yetiştiği için emperyalistlerin safında düşünen, demeçleri ile de Kıbrıs’ın hayatını geleceğini karartan biri.

Adam İngiltere’de Guardian Gazetesi'ne demeç veriyor. Konuşan sanki Kuzey Kıbrıs Türk Devleti'nin cumhurbaşkanı değil, Rum kesimin Cumhurbaşkanı. Bu adamı Kıbrıslılar nasıl seçti? Bu tercihlerini nasıl yaptı bilmiyorum ama bildiğim bir şey var. Akıncı, Kıbrıs insanının ona verdiği bu yüce payeyi hiç ama hiç hak etmiyor. Hatta bunu kötüye kullanıyor. Önümüzdeki aylarda Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimi var. Akıncı’ya destek yerlerde, seçilme ihtimali sıfır. Ama o giderayak dostlarına son görevini yapıyor. Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağlanması “KORKUNÇMUŞ(!).

Kimsenin böyle bir niyeti yok ama adam konuşuyor işte. Hem de bu konuşmayı ne zaman yapıyor? Fransa, Yunanıstan, İsrail, Mısır Akdeniz’deki trilyon dolarlık, yeraltı kaynaklarını paylaşmak için, düğmeye basmışken, Kıbrıs insanını en temel haklarını yok sayarken, Fransa, Kıbrıs Rum kesimini Türkiye’ye karşı füzelerle donatırken, Yunan donanması ile ortak tatbikat yaparken, bu ülkeler Türkiye ve Kıbrıs’ı Türk devletini dışlayıp boru hatları ile ortak kaynakları Avrupa’ya aktarmaya hazırlanırken. Kıbrıs Türk’ünün haklarını savunan tek ülke var o da Türkiye. Ama Akıncı bunları görmüyor. Belki de Avrupalı dostları görmesini istemiyor. Belli ki onların vekâlet savaşçısı, sözcüsü, işbirlikçisi. Demeçlerinden başka ne tür bir yorum çıkarabiliriz ki! Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Devleti'nin durumuna bir bakın. Dünya ile bağlantısı yok, Türkiye üzerinden yapıyor. Turistlerin tamamı ancak Türkiye üzerinden adaya gidebiliyor. Bu turistlerin yüzde 80’i de Türkiye’den gidiyor. Otelleri, motelleri kumarhanelerini yine Türkiye vatandaşları dolduruyor. Asrın projesinin KKTC’ye bir kuruş külfet yüklemeden denizin altından borularla adaya su göndermeyi Türkiye Cumhuriyeti yaptı. Adanın ekonomisi berbat. Türkiye’nin yardımları ile ayakta duruyor. Peki, Rum Kesimi ve Avrupa ne yapıyor. Kıbrıs Türklerini adamdan saymıyor, görmezden geliyor hiçbir zenginliğe ortak etmek istemiyor, Yokmuş gibi davranıyor. Aramıza gelin cemaat olarak, parya gibi eskiden olduğu gibi yaşayın diyor. Bu görüntü içimizi sızlatırken, Sayın Akıncı ne yapmak istiyor? Bu Türkiye düşmanlığı, Rum ve İngiliz dostluğu nereden geliyor?

Dadını Rum kesiminden seçmesinden, Rum moda dergilerinin dekolte gediklisi kızının Rum kesiminde çalışmasından olmasın? Sakın! Bu adam nerenin cumhurbaşkanı Allah aşkına! Bence Kıbrıs Hükümeti acil olarak bir karar alarak, Mustafa Akıncı’yı Kıbrıs vatandaşlığından çıkarmalı. Rum kesimine postalamalı, orada aslanlar gibi gider yaşar. Adamın kızı zaten çift kimlikli kendinin durumunu bilmiyorum. Büyük ihtimalle o da öyledir.