AKREP GİBİSİN KARDEŞİM...

Esasında pandeminin oyun olmadığına inanmamız için hiçbir sebep bırakılmadı. Bill Gates'in manidar konuşmaları, komplo teorisyenlerinin birçok olay zincirini önceden tahmin etmesi, Dünya Sağlık Örgütü'nün korkutucu açıklamaları... Bir yandan da hem Türkiye'de hem de dünyada ölen binlerce/milyonlarca kişi. İşte koronavirüs tüm bu yaşananların gölgesinde ilerlerken şimdi de Kovid-19 aşısı üzerinde çalışmalar gerçekleştiren ve bir hayli yol kat eden Rus doktor Alexander Kagansky, St. Petersburg'da şüpheli şekilde ölü bulundu. Susurluk olaylarını aratmayan bu cinayet; eminimki arka planında çok daha tehlikeli, çok daha organize ve çok daha gaddar bir yapıyı işaret ediyor. Yaşanan bu ölümün ardından birçok otorite aşı savaşlarına dikkat çekiyor. Dünya'da onlarca sağlık şirketi aşı çalışması yürütürken kendi kliniğinde bir şeyler deneyen Alexander Kagansky neden öldürüldü? Bu sorunun cevabı için yanıt aranırken kendi kendime acaba yine mi uyutuluyoruz? Yine mi bu virüsün ardındaki gücü görmememiz için uyuşturuluyoruz demekten alıkoyamıyorum. Çünkü tüm yollar, tüm sokaklar aynı yere çıkarıyor bizi. Virüsle ilgili sürekli açıklamalar yapan Bill Gates'e. Bill Gates'in söylediklerinden farklı tek bir fazla cümle dahi kuramayan Dünya Sağlık Örgütü'ne ve insanlara sürekli korku pompalayan ne idiğü belirsiz bazı haber kaynaklarına. Oysa yaşananlar Bill Gates'in "Önümüzdeki 4-6 aya dikkat edin, daha ölümcül olabilir" açıklamasının ardından kamuoyuna servis edilen virüsün mutasyona uğradığı haberi kadar basit ve tesadüfi değil. 

Son 1 senede labirentte peynir arayan fareler gibiyiz. Koklaya koklaya, kazıya kazıya bir şeyler bulmaya çalışıyoruz. Hiç bu kadar aciz olmamıştı insanoğlu, hiç bu kadar çaresiz. Belki de istenen budur. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki insanlık için bu tabloyu tasarlayanların elinde Matrix filmindeki gibi kırmızı hap fazlasıyla mevcut. Ne demişti Morpheus Neo'ya, “Sen de herkes gibi bir köle olarak doğdun. Dokunamadığın, tadamadığın ya da koklayamadığın bir hapishanedesin. Beyninin içi bir hapishane. Ne yazık ki, Matrix’in ne olduğu kimseye anlatılamaz. Bunu kendin görmek zorundasın. Bu senin son şansın. Bundan sonra, bir geri dönüş olmayacak. Mavi hapı alırsan, bu hikaye sona erer, yatağında uyanırsın ve istediğin her neyse ona inanırsın. Kırmızı hapı alırsan Harikalar Diyarı’nda kalırsın. Ben de sana tavşan deliğinin gittiği yerleri gösteririm. Unutma… Sana vadettiğim tek şey gerçek, fazlası değil…”

İlerleyen günler nasıl şekil alacak, bu virüs nasıl bitecek, aşı faydalı olacak mı? Bu sorular bir yana dursun... Çok değil birkaç yıl sonra Netflix'te bu yaşanılanların da filmi yapılarak farklı bir senaryoya hazırlatılacak insanoğlu, şüphesiz.