Yunus Emre şöyle buyurur;

''Bu can nimeti kanı, gelin bulalım anı,

Asayiş kılan canı, evliya sohbetidir,

Sohbet canı semirtir, hem aşığın ömrüdür.

Hak çalab'ın emri  erenin himmetidir ''

***

Nasıl ki, bedenin maddi gıdaya ihtiyacı varsa, ruhunda manevi gıdaya ihtiyacı vardır. İbadetlerin her biri, ruha verilen ayrı ayrı vitaminler mesabesindedir.

Bunun gibi, tasavvufi terbiye, usullerinin en önemlilerinden olan sohbetler de; gönül  feyzini takviye eden, adeta manevi bir ziyafet sofrasıdır.

Resullah (sav)' in ashabını sohbetleri ile yetiştirmiştir.

Denilebilir ki, Sahabeyi, sahabe yapan da, onların  sohbet-i  peygamberi bereketiyle kemale ermiş, olmalarıdır.

Nitekim sohbet ve sahabe kelimeleride aynı kökten gelir.

Bu itibarla, asrı saadetten günümüze intikal eden bir feyz ve ruhaniyet vesilesi olan sohbet, müekked bir sünnettir.

Ashabı kiram, sohbet-i nebevi esnasında, sanki başları bir kuş varmş varmış da kıpırdasalar uçacakmış, gibi pür dikkat  ve  bir ibadet vecdiyle Efendimiz,

(sav)'i dinliyorlardı.

İşte bu sayede Efendimizin ağzında sadır olan sözleriyle birlikte mübarek simalarına yansıyan, hissedilen fakat kelimelerle ifade edilemeyen hallerinden de

kalbi istidatları nisbetinde nasipdar oluyorlardı.

***

Lokmanda oğluna şu tavsiyelerde bulunmuştur:

Yavrum! Alim ve ariflerile rle beraber ol ve onların sohbetlerinden ayrılmamaya çalş.

Zira Allah Te'ala  yağmurla toprağı canlandırdığı gibi, hikmet nuruyla da kalplri canlandırır.

(Kitabüz-Zühd).

Mü'minler, hiç bir menfeat beklemeden kardeşlerini sevmesi, onların mutluluğu  kadar, kederinide paylaşmaya gönüllü olması, yani din kardeşliğini 

yaşaması, Allah katında  çok kıymetli bir amel-i slihtir.

Yunus Emre şöyle buyurur:

Ay ve güneş müştak durur dervişlerin sohbetine,

Ferişteler tesbih okur, zikir eder dervişleri...

Hz. Peygamber efendiz (sav) şöyle buyuruyor:

'' Allah'ın evlerinden birinde, Allah'ın kitabını okumak ve aralarında müzakere etmek için  toplanan bir cemaat üzerine mutlaka sekine iner, onları bir rahmet kaplar  ve  melekler onları kuşatır.

Allah onları kendi yanındakiler arasına zikreder..''