Babacan, bir özel televizyon kanalında açıklamada bulundu ve "2018'de kötü bir tecrübemiz var. 2018'de ortak adaylık teşebbüsü vardı. Olmadı. Ülke tam 5 yıl kaybetti. Tam 5 yıl. Çok detayına girmeyeyim" iddiasında bulundu.

Ali Babacan 3 Mayıs 2018 tarihinde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması için 2. sırada imza verdi. İmzasına sadık kalmayarak, aynı anda eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak Cumhurbaşkanı adayı olması için muhalefetle gizli çalışmalar yürüttüğü ortaya çıktı.

Parti Genel Başkanı Ali Babacan, AK Parti'de milletvekili olduğu dönemde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına çatı aday olarak çıkarılmak istenen Abdullah Gül'ü desteklediğini itiraf etti.

Çok konuşulan bu itiraf sonrası siyasilerden ve kamuoyundan haklı olarak sert tepkiler geldi. “ Babacan Görünür Değildim Ama Tam Göbeğindeyim” dedi.

O tarihlerde Ak Parti Milletvekili olarak, arkadan iş çevirmek yerine istifa etmeliydiniz? Siyasi etik bunu gerektirir. Yaptığını siyasi ahlak yoksunluğu, tutarsızlık, etik olmayan davranıştır. Erdoğan olmadan hiçbir hükümlerinin olmadığı bu davranış biçiminden çok iyi anlaşılıyor.

Hiçbir hükmü olmayan Abdullah Gül ve Ali Babacan’ı Erdoğan siyasette en üst makama çıkartmış, Babacan’ı tuhafiyecilikten ülkenin en önemli iki bakanlığı verilmiş, Gül’e Cumhurbaşkanlığı gibi en yüksek makam kardeşim Gül takdimi ile teslim edilmişti.

Erdoğan olmadan bunların hiçbir hükmü yoktu. Siyasi açıdan da baktığımızda hiçbir hükmü yok. Bu siyasiler hep sütre gerisinde iş çeviren, ihanetlerini kendileri ifşa ederek siyasi ihanetlerini, ilkesizliklerini, güvenilmez olduklarını, kendi emek, gayret ve iradeleriyle hiçbir bir mevki ve makama gelemeyeceklerini kamuoyuna ilan etmişlerdir.

Siyasi hayatlarını borçlu oldukları, elde ettikleri siyasi kariyerin sahibi Erdoğan’ın elini öpmek yerine, sırtına bıçak saplayan siyasilerden bu millete fayda gelir mi? Bu millet ve diğer siyasi partiler sizi güvenilmez, arkadan iş çeviren, ihanet içinde olarak tanımlamazlar mı?

Sabah imza verip, akşam imza verdiğiniz kişiye karşı arkadan iş çevirmek, siyaseten ikiyüzlülük değil mi? “Tam göbeğindeydim” cümlesinden hareketle, bu işin göbeğinde olan içerden ve dışardan size güç veren birileri de var mı? 24 Haziran seçimlerinde kime çalıştınız. Oyunuzu kime verdiniz? Bu seçimde görünmez olarak kiminle birlikte hareket ettiniz?

Siyasi etikten yoksun olarak, milletvekilliğinizi ilk sıraya koyan ve sizi görünürde milletvekili ve bakan yapan saygı duymanız gereken bir kişiye, görünmeden arkasından gizlice bunları yapıyorsanız, bunları size yaptıran, birlikte olduğunuz görünmeyen unsurlar da var mı?

Perde arkasında siyaset yapan figüranlıktan kurtulun. Gül ve Babacan siyasette her şeyi borçlu oldukları Erdoğan’ın öpülecek elini ısırmayın, işin göbeğinde arkadan gizli gizli hesabi iş yapmayın. Mertçe karşısında çıkıp fikrinizle siyaset yapabilirsiniz. Ferasetli bu millet sizi “iki güvenilmez” olarak hatırlayacak.

Tarihte “arkadan iş çeviren” ilkesizliğinizi, ihanetinizi yazacak! Müşterek iş yapmaya çalıştığınız siyasi muhalefette de güvenilmez olacaksınız. İttifak ortakları da acaba Erdoğan’a yaptıklarını bize de yaparlar mı? Sorusunu kendilerine hep soracaklar. Bedavadan, emek harcamadan Erdoğan’ın lütfuyla Cumhurbaşkanı olan bir kişinin kendini Cumhurbaşkanı yapan kişi karşısında Cumhurbaşkanı olacağım diyor.

Siyaset yapacaksanız görünür vaziyette siyaset yapın, neden sizi siyasetin zirvesine taşıyan kişiye karşı, karanlık kapılar arkasında iç ve dış güçlerle birlikte siyasi etikten uzak, perde arkasında görünmeyen yerlerde siyasi ikiyüzlülük yapıyorsunuz. Siyasi istiklal ve istikbaliniz vatandaş nezdinde güvenilmez olmuş bitmiştir.

Bizim insanımız feraset ve irfan ehlidir. İhaneti ve arkadan iş çevirenleri asla unutmaz ve affetmez! Kendilerine yapılan dürüstlük ve samimiyete karşı, geri planda arkadan yapılan ihanetleri, samimiyetsizlikleri, sözünün eri olmayan korkakları asla unutmaz!

Bu açıklamalardan ve ihanet itirafından sonra, kamuoyu itibariyle, güvenirlikleri bitmiştir. Her iki siyasetçinin de kendilerini ifşa etmesiyle siyaset sahnesinden silinmiştir. Ak Partininim eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, sadece partisini terk etmekle kalmıyor, bir de başka parti kurup eski partisiyle ve eski Cumhurbaşkanıyla mücadeleye giriyor.

Bunların yaptıkları da bir ilktir. Ama eşine benzerine bir daha rastlanmayacak bir ilk. Bunlar Erdoğan’ı, birileri de Türkiye’yi devirmeye çalışıyor. Ve önlerinde engel olarak Erdoğan’ı görüyorlar.

Ordu içindeki FETÖ örgüt üyelerinin temizlenmesiyle Ordunun güçlendiği gibi, Ak Parti’nin içindeki Davutoğlu/Babacan’lar temizlendikçe Ak Parti’de güçlenerek emin adımlarla yoluna devam edecektir. Milli ve Manevi değerleri önceleyen İlkeli, dürüst ve erdemli siyaset yapanlara selam olsun.