TÜRKİYE'nin kanayan yaralarından biri olan çocuk gelinler, Amerika'da da tartışılmaya başlandı.
Associated Press'in hükümet kaynaklarından aldığı verilere göre son 10 yılda binlerce çocuk gelinin ülkeye girişleri göçmenlik bürosu tarafından onaylanmış.
 
Amerikan yasalarına göre kendi ülkelerinde evlilik yapmış, reşit olmayan gelinlerle yetişkinlerin birliktelikleri Amerika'da da sürdürülebiliyor. Bu yolla Amerikan pasaportuna sahip olan çocuk ya da yetişkin, kendi ülkesindeki eşini yaşamını sürdüreceği ülkeye getirebiliyor.
Göçmenlik yasasında ülkeye girişlerde evlilikle ilgili yaş sınırlaması bulunmadığı için bugüne kadar 5 binin üstünde başvuru kabul görmüş.
 
Örneğin 13 yaşındaki Naila Amin, 26 yaşındaki Pakistanlı kocası ile Amerika'ya gelmiş. Amerikan vatandaşı olan Amin, "Ben onun için pasaport oldum" diyerek adeta yasal boşluğu işaret ediyor.
Göçmenlik bürosu enteresan bir şekilde 2011 yılında 14 yaşındaki gelin ile 48 yaşındaki bir Jamaikalının, 2013 yılında da 17 yaşındaki gelinle 71 yaşındaki Guetamalalı damadın birlikteliklerine onay vermiş.
 
Ülkeye giriş başvurusu en çok Meksika, Pakistan, Ürdün, Dominik ve Yemen'den yapılmış. Yüksek oranda ise Ortadoğu ülkelerinin başvurusu ve onayı dikkat çekiyor.
Gerçi Amerika'da birçok eyalette evlilik yaşı 18. Ama NewYork, Virginia ve Maryland gibi eyaletlerde ailenin onayı ve mahkeme kararıyla 16 yaşın altındakiler evlilik yapabiliyor.
Tek tesellim çocuk gelinler nedeniyle endişelendiğim Türkiye'nin şimdilik Amerikalıların istatistiklerine girmemiş olması. Siz siz olun sakın bu yolla memleketi terk etmeyin.
 
Atatürk ve Amerika asker
 
MENBİÇ'te intihar saldırısında ölen dört Amerikalı askerden birinin Florida doğumlu olduğu gazetelerden öğrendim.
Palm Beach'te başlayan bir yaşam, 37 yıl sonra Suriye'nin bir kasabasında sona ermiş. Evli ve dört çocuk sahibiymiş. Yakın dostları uzun boylu, yakışıklı, zeki ve şakacı biri olduğunu söylüyorlar. Afganistan ve Irak'ta da görev yapmış.
Keşke Trump'ın Süriye'den çektiği askerlerden biri olsaydı da eşine ve çocuklarına kavuşabilseydi. Çocukları şimdi babalarını kahraman olarak görüyor. O çocuklar yıllar sonra savaş için ne düşünecekler acaba... 
Bu haber bana Atamızı hatırlattı. Onunla ilgili bir anıyı....
 
Cumhuriyetimizin 10. yıl kutlamaları nedeniyle verilen bir davette İngiliz ateşesinin bakışları Atatürk'ün gözünden kaçmaz. Davetin başından beri dik dik bakmaktadır. Bunun üzerine yaverine;
 
- Git sor bakalım, ne derdi varmış? der.
Yaver gidip İngilizle konuşur ve Atamızın yanına döner;
- Paşam, neden dik dik baktığını sordum. Bana 'Mustafa Kemal Çanakkale'de babamı öldürdü' dedi. 
Atatürk bunun üzerine der ki;
- Git sor bakalım kendisine, babasının ne işi varmış Çanakkale'de?