Semanur'un ölümünde mahkeme karara "dur" dedi! Tırnaklarında erkek DNA'sı çıktı

Ankara’da gökdelenin 43. katından düşen binicilik eğitmeni Semanur Arslan’ın şüpheli ölümü yeniden inceleniyor. Mahkeme, dosyanın eksik kaldığını belirtti.

Ankara’da geçtiğimiz yıl 20 Ekim’de hayatını kaybeden binicilik eğitmeni Semanur Arslan (27)’ın ölümüyle ilgili dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Genç kadının, arkadaşının Çankaya’daki gökdelen dairesinin 43. katından düşmesi sonucu yaşamını yitirmesinin ardından verilen takipsizlik kararı, mahkeme tarafından iptal edildi. Böylece gizemli ölüm yeniden mercek altına alındı.

O Gece Ne Oldu?

Olay günü Semanur Arslan, arkadaşı Ferhat D. ve Ezgi Ö. ile birlikteydi. Genç kadın, Konutkent Mahallesi’ndeki gökdelenin 43. katındaki pencereden düşerek yaşamını yitirdi. Olay sırasında evde bulunan iki kişi gözaltına alınsa da ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Ferhat D., Arslan’ı tanımadığını ve olay sırasında başka odada bulunduğunu iddia etti. Ezgi Ö. ise Arslan’ın sevgilisiyle sorun yaşadığını ve son zamanlarda duygusal çöküntü içinde olduğunu öne sürdü.

“Herkes Suçlu” Notu Şüphe Uyandırdı

Soruşturma kapsamında Semanur Arslan’a ait olduğu ileri sürülen ve şifreli telefonunda bulunduğu belirtilen bir veda mektubu, dosyaya girdi. Notta şu ifadeler yer alıyordu:

“Herkes suçlu. Herkesi kendi vicdanıyla baş başa bırakıyorum. Mahşerde görüşürüz.”

Bu not, savcılık tarafından intihar ihtimalinin güçlü olduğu yönünde değerlendirilmişti. Ancak Arslan ailesi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, söz konusu notun kaynağının belirsiz olduğunu ve dijital incelemenin yetersiz yürütüldüğünü belirterek karara itiraz etti.

Takipsizlik Kararına İtiraz: Bakanlık ve Aile Harekete Geçti

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen mayıs ayında, “yeterli şüphe oluşturacak delil bulunmaması” gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti. Ancak hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hem de Arslan ailesi, kararın eksik inceleme ile alındığını savundu.

İtiraz dilekçesinde, Semanur Arslan’ın olaydan hemen önce taksi çağırdığı, valizini hazırladığı ve salona koyduğu vurgulandı. Bu detayın, intihar iddiasını çürüten önemli bir unsur olduğu belirtildi.

Ayrıca Arslan’ın telefonu şifreli olduğu için incelenememişken, veda mesajının nasıl elde edildiği de açıklığa kavuşturulmadı. Ailenin avukatı Can Lafcı, “Bu kadar çok belirsizliğin olduğu bir dosya, yüzeysel biçimde kapatılmamalı” dedi.

Tırnak Aralarında Erkek DNA’sı Bulundu

Mahkeme, takipsizlik kararını kaldırarak dosyanın yeniden açılmasına hükmetti. Kararda;

Arslan’ın tırnak aralarında erkek DNA’sı tespit edildiği,

Ancak bu DNA’nın kimliğinin belirlenmediği,

HTS kayıtlarının analiz edilmediği,

Arslan’ın yakın çevresinin ifadelerinin alınmadığı,

Veda mesajının hangi cihazdan, hangi platformdan alındığının araştırılmadığı belirtildi.

Mahkeme, bu eksikliklerin giderilmesini ve olayın tüm yönleriyle yeniden soruşturulmasını istedi.

“Ailenin Endişeleri Haklı Çıktı”

Avukat Can Lafcı, mahkemenin kararını umut verici olarak değerlendirdi:

“Soruşturmanın derinleştirilmesi, ailenin en büyük beklentisiydi. Mahkeme kararı, dosyanın eksik incelemelerle kapatıldığı yönündeki endişeleri haklı çıkardı.”

Lafcı ayrıca, yüksek katlı binalardan düşme şeklinde yaşanan kadın ölümlerine dikkat çekerek, “Bu tür olaylar artık rutin hale geldi. Hiçbir dosya yüzeysel biçimde kapatılmamalı,” ifadelerini kullandı.

Defterindeki Notlar da Dikkat Çekmişti

Geçtiğimiz yıl Arslan’ın el yazısıyla yazdığı not defteri ortaya çıkmıştı. Notlarında şu satırlar yer alıyordu:

“Hayırla ve sağlıkla çok param var. İhtiyacım olan bütün güce, saygıya, sevgiye sahibim. Annem beni koşulsuz seviyor. Mutluyum ve güvendeyim.”

Bu ifadeler, genç kadının psikolojik durumunun intihar eğiliminde olmadığını savunan aileyi bir kez daha haklı çıkaran unsurlar arasında gösteriliyor.

Soruşturma Yeniden Başlıyor

Mahkemenin kararıyla birlikte, Semanur Arslan’ın ölümüne ilişkin dosya yeniden açıldı. Soruşturma derinleştirilecek, DNA analizleri, dijital kayıtlar ve yeni tanık ifadeleri dosyaya eklenecek.

Ailesi, “Artık tek isteğimiz adaletin tam anlamıyla yerini bulması,” diyerek kararı umutla karşıladı.

İLGİLİ HABERLER