Türkiye’de deprem riski gündemden hiç düşmezken, Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, yaptığı son açıklamalarla önemli uyarılarda bulundu. Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde yaşanan depremleri değerlendiren Moriwaki, "Bu sarsıntılar fay hattı değil, magma hareketlerinden kaynaklanıyor. Büyük bir deprem beklemiyorum," dedi. Ancak Bandırma için aynı şekilde düşünmediğini belirterek, "450 yıldır büyük bir deprem olmadı. Bu, bölgede ciddi bir enerji birikimi olduğunu gösteriyor," diyerek dikkatleri bu bölgeye çekti.
“Sındırgı'daki depremler Santorini tipi magma hareketlerinden kaynaklanıyor”
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos ve 27 Ekim tarihlerinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremleri değerlendiren Moriwaki, bu sarsıntıların klasik fay kırılmalarıyla ilgisi olmadığını vurguladı. "Bu tür depremler, Yunanistan’ın Santorini adasında da görüldüğü gibi yer kabuğunun altındaki magma hareketlerinden kaynaklanıyor. Bu yüzden sık sık küçük depremler yaşanabilir ama büyük bir tehlike söz konusu değil," ifadelerini kullandı.
Uzman isim, bölgede bugüne dek 15 binden fazla artçı sarsıntı tespit edildiğini belirterek, 6.1 büyüklüğünde bir depremin tekrarlanmasını beklemediğini söyledi. Sındırgı’da en fazla 5 büyüklüğüne kadar sarsıntılar olabileceğini, sarsıntıların şiddetinin ise giderek azaldığını ifade etti.
“İstanbul’a etkisi yok, sadece sığ olduğu için hissedildi”
27 Ekim’de meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin İstanbul’da da hissedilmesi üzerine açıklamalarda bulunan Moriwaki, depremin İstanbul’a etki etmediğini, ancak 7-10 kilometre gibi sığ bir derinlikte meydana geldiği için geniş bir bölgede hissedildiğini belirtti. "İstanbul’a uzak ama yüzeye yakın olduğu için hissedildi, endişe edilecek bir durum yok," dedi.
“Bandırma’da enerji birikimi var, dikkatli olunmalı”
Japon uzmanın asıl uyarısı ise Bandırma bölgesi için geldi. 450 yıldır büyük bir deprem yaşanmayan bu bölgenin ciddi enerji biriktirdiğine dikkat çeken Moriwaki, “Uzun süredir suskun olan bu bölgelerde biriken enerji, potansiyel risk oluşturur. Bu nedenle Bandırma çevresinde dikkatli ve hazırlıklı olunmalı,” ifadelerini kullandı.
Deprem uzmanı, olası risklerin sadece bilimsel ölçümlerle değil, tarihsel verilerle de desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
“Türkiye’de 4 ana fay hattı bulunuyor”
Moriwaki, Türkiye’nin jeolojik yapısına dair önemli bilgiler de paylaştı. Ülkeyi dört ana fay bölgesine ayıran Moriwaki, bunları şöyle sıraladı:
Kıbrıs ve Akdeniz hattı
Doğu Anadolu fay hattı
Ege bölgesi
Marmara hattı (Tekirdağ’dan Yalova’ya kadar)
Özellikle Marmara bölgesine dikkat çeken uzman, 1999 Gölcük depreminin ardından hâlâ kırılmayan 70 kilometrelik bir segment bulunduğunu ve bu alanın da enerji biriktirdiğini söyledi.
“Naci Görür ve Şükrü Ersoy’un görüşlerine katılıyorum”
Bazı uzmanların İstanbul’da deprem beklenmediğine dair yaptığı açıklamalara da değinen Moriwaki, Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un "İstanbul’da deprem beklemiyorum" görüşüne katılmadığını belirtti. “Bu yorum bana mantıklı gelmiyor. Ben, Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un açıklamalarını daha bilimsel ve gerçekçi buluyorum,” dedi.
Deprem sadece sarsıntı değil, hazırlık meselesidir
Bu açıklamalar, bir gerçeği yeniden hatırlatıyor: Deprem sadece yerin sarsılması değil, hazırlıklı olmayı gerektiren milli bir sorumluluktur. Türkiye, tarih boyunca büyük depremler yaşamış ve bu felaketlerden ders çıkarmak zorunda kalmıştır. Gerek bireysel önlemler, gerekse kurumsal yapı güçlendirmeleri, ancak bilim insanlarının uyarılarına kulak verilerek yapılabilir.