11 Eylül Perşembe günü Ortadoğu’da özellikle İsrail’in geniş çaplı hava saldırıları, diplomatik gerilim ve yüksek can kaybıyla öne çıkan yoğun bir gündem yaşandı. Gazze, Yemen ve Katar başta olmak üzere çok sayıda ülke doğrudan ya da dolaylı çatışmalar ve uluslararası kınama mesajlarıyla gündeme geldi. İsrail’in farklı ülkelerdeki askeri operasyonları, bölgedeki mevcut ateşkes ve barış girişimlerini de ciddi oranda zora soktu.
İsrail’in Katar, Yemen ve Gazze’deki Saldırıları
İsrail, son üç gün içinde Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye, Tunus ve Katar dahil birçok ülkeye operasyonlar düzenledi. En çok dikkat çeken gelişme, İsrail savaş uçaklarının Katar’ın başkenti Doha’da Hamas’ın siyasi büro toplantısına yönelik hava saldırısı düzenlemesi oldu. Bu saldırıda Hamas liderlerine suikast gerçekleştirildiği iddia edilirken, Hamas kaynakları bazı liderlerin saldırıdan sağ kurtulduğunu belirtti. Katar yönetimi saldırıyı şiddetle kınadı ve Gazze’deki ateşkes müzakerelerine arabuluculuğu askıya aldı. İsrail’in Yemen’de Husilere yönelik hava saldırıları ise Sana ve El-Cevf kentlerinde en az 35 kişinin ölümüne, 131 kişinin de yaralanmasına yol açtı. Saldırılar sonucu sivil yapılar ve altyapı ağır hasar gördü; Husiler İsrail’in saldırılarını büyük ölçüde savuşturduklarını açıkladı.

Bölgesel Tepkiler ve Diplomatik Trafik
Katar’daki İsrail saldırısı, Ortadoğu’da yankı uyandırdı. İran, Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, uluslararası hukuku ihlal ettiği gerekçesiyle saldırıyı sert biçimde kınadı ve sürecin bölgesel krizleri büyütme riskine dikkat çekti. Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarından da sivilleri hedef alan saldırılarla ilgili endişe bildirildi. Katar ateşkes için yürüttüğü arabuluculuk faaliyetlerini askıya aldı. Diğer yandan Gazze’deki ablukayı kırmak için yola çıkan “Küresel Sumud Filosu” Tunus’ta saldırıya uğradı, bu gelişme de uluslararası dayanışma çağrılarına yol açtı.
Ateşkes ve Barış Girişimlerinin Geleceği
İsrail’in son operasyonlarının ardından bölgede yeni bir müzakere zemininin oluşması kısa vadede zor görünüyor. Trump yönetiminin önerdiği ateşkes planı masadayken, Hamas heyetinin Doha’daki saldırı sırasında bu planı görüştüğü açıklandı. Saldırılar sonrası Katar başta olmak üzere arabulucu ülkeler diplomatik temaslarını askıya aldı. Yemen’deki sivil kayıplar ve Gazze’de süren abluka ise insani trajediyi daha da derinleştiriyor.
11 Eylül’de Ortadoğu’da yaşananlar, bölgesel güvenlik ortamını tekrar belirsizliğe sürüklerken, başta sivil halk olmak üzere uluslararası toplumu endişelendiren çok boyutlu krizleri gündemin ilk sırasına taşıdı.