ABD'nin İran'a düzenlediği son hava saldırısının ardından Orta Doğu'da tansiyon yeniden yükseldi. Küresel enerji piyasalarının kalbi sayılan Hürmüz Boğazı’nın kapanabileceğine dair endişeler, sadece bölgeyi değil tüm dünyayı tedirgin ediyor. Bu stratejik geçidin güvenliği, milyarlarca dolarlık petrol ve doğal gaz sevkiyatı açısından hayati öneme sahip.
Hürmüz Boğazı Neden Kritik?
Dünyadaki deniz yoluyla taşınan ham petrolün yaklaşık üçte biri, yani günlük 20 milyon varil civarı, Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor. Ayrıca sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşımacılığının da yaklaşık %20’si bu rotayı kullanıyor. Orta Doğu’daki üreticiler için bu geçit, Umman Denizi ve Hint Okyanusu üzerinden dünya pazarlarına ulaşmanın en kısa ve etkili yolu. Özellikle Çin, Japonya ve Güney Kore gibi Asya ülkeleri, bu sevkiyatlara büyük ölçüde bağımlı durumda.
İran'dan Kapatma Sinyali
İran Meclisi'nden gelen açıklamalar, krizi daha da alevlendirdi. Ulusal Güvenlik Komisyonu Üyesi İsmail Kevseri, Meclisin Hürmüz Boğazı’nın kapatılması gerektiği sonucuna vardığını bildirdi. Ancak nihai kararın, İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi tarafından alınacağı vurgulandı.
Çin’den Hızlı Tepki
Hürmüz Boğazı üzerinden ithal ettiği petrole büyük oranda bağımlı olan Çin, gelişmelere kayıtsız kalmadı. Çin Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada "Bu boğaz, uluslararası enerji ve ticaretin can damarıdır. Bölgenin güvenliği, tüm dünya için ortak bir çıkar konusudur" ifadelerini kullandı.