Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte ülkede yeni bir siyasi ve ekonomik dönem başladı. Bu değişim, bölgedeki jeopolitik dengeleri yeniden şekillendirirken İran, Esad dönemindeki desteklerinin bedeli olarak yeni Suriye hükümetine 30 milyar dolarlık bir fatura çıkardı. Aynı zamanda, Suriye'nin yeni yönetimi mali krizle mücadele ediyor.
İran’dan Sert Çıkış: “Borçlarımızdan Vazgeçmeyeceğiz”
Beşar Esad rejiminin çökmesi, Tahran’ın Suriye üzerindeki etkisini zayıflattı. İran yönetimi, Suriye’de Esad rejimi sırasında harcanan milyarlarca dolar ve verilen askeri desteği gerekçe göstererek, yeni hükümetten bu borcun ödenmesini talep etti. İran tarafından yapılan açıklamada, “Hükümet değişse bile İran’ın alacaklarından vazgeçilmeyecek” ifadeleri kullanıldı.
6 Bin Şehit ve Milyarlarca Dolar
İranlı yetkililer, Suriye’deki iç savaş boyunca büyük kayıplar verdiklerini ve bu durumun Tahran’da ciddi bir hayal kırıklığı yarattığını belirtiyor. İran parlamentosunda kapalı oturumda konuşan Milletvekili Muhammed Menan Reisi, Suriye’de 6 bin şehit verdiklerini ve milyarlarca dolar harcadıklarını açıkladı. Reisi, yaşananların bir hafta içinde Suriye’nin “aşırılık yanlılarına” teslim edilmesiyle sonuçlandığını ifade etti.
İran’ın Bölgedeki Kaybı Büyük
İran, Esad rejimi döneminde bölgedeki en önemli müttefiklerinden birini kaybetmiş durumda. Yeni hükümetin Batı’ya daha yakın bir politika izlemesi ve İran’ın ekonomik taleplerine karşılık vermekte zorlanması, Tahran’ı daha da zor bir duruma sokuyor.
Suriye’nin Ekonomik Çöküşü
Esad rejiminin devrilmesinin ardından göreve gelen geçici başbakan Muhammed el-Beşir, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizi gözler önüne serdi. Beşir, Suriye’de döviz sıkıntısının had safhada olduğunu belirterek, “Kasalarda yalnızca değersiz Suriye parası var. Bir ABD doları 35.000 Suriye lirasına eşit” dedi.
Serbest Piyasa Ekonomisine Geçiş Planı
Yeni hükümet, ekonomik kalkınmayı sağlamak adına serbest piyasa ekonomisini benimseyeceklerini açıkladı. Şam Ticaret Odası Başkanı Bassel Hamwi, yeni sistemin rekabete dayalı bir yapı üzerine inşa edileceğini duyurdu. Ancak, döviz krizi ve İran’ın 30 milyar dolarlık talebi, ekonomik toparlanmayı büyük ölçüde zorlaştırıyor.
Türkiye İçin Yeni Fırsatlar
Suriye’deki bu değişim, Türkiye için de lojistik ve ticaret alanında yeni fırsatlar sunuyor. Yeni sınır kapılarının açılması ve hava taşımacılığı rotalarının yeniden düzenlenmesi, Türkiye’nin Ortadoğu, Afrika ve Körfez ülkelerine olan erişimini genişletebilir. Bölgedeki ekonomik toparlanma süreci, Türkiye’nin bölgesel ticaret ağını güçlendirme potansiyeli taşıyor.
İran ve Rusya’nın Bölgedeki Etkisi Azalıyor
Suriye’de Esad rejiminin çökmesi, yalnızca İran değil, Rusya için de stratejik bir kayıp anlamına geliyor. Türkiye, bu yeni dengelerde hem siyasi hem de ekonomik olarak daha güçlü bir pozisyon elde edebilir.
İran ve Yeni Yönetim Arasındaki Gerilim Sürüyor
İran, Suriye üzerindeki ekonomik alacaklarını ve siyasi etkisini kaybetmemek adına baskısını artırsa da, yeni hükümetin bu talepleri karşılayacak ekonomik gücü bulunmuyor. Bu durum, Suriye’nin toparlanma sürecini daha da karmaşık hale getirebilir.
Gelecek Ne Getirecek?
Suriye’nin yeni hükümeti, hem iç ekonomik krizle hem de İran gibi güçlü aktörlerin talepleriyle mücadele etmek zorunda. Bu zorlu süreçte Türkiye’nin oynayacağı rol ve yeni fırsatları değerlendirme yeteneği, bölgesel dengeler açısından belirleyici olabilir.
Sizce İran’ın 30 milyar dolarlık bu talebi ne kadar gerçekçi? Türkiye, Suriye’deki bu yeni dönemde nasıl bir yol izlemeli? Yorumlarınızı paylaşın!