İsrail basınında yer alan haberlere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın 13-16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığı ziyaret, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya "kovuldun" mesajı olarak yorumlandı. Trump’ın bu temasları, Washington yönetiminin bölgedeki diplomatik ağırlığını İsrail yerine diğer Orta Doğu ülkeleri üzerinden kurmayı hedeflediği şeklinde değerlendirildi.
Öne Çıkan Noktalar
Trump yönetiminin Türkiye’ye füze sistemleri ve F-35 savaş uçaklarının satışına onay vermeye hazırlanması, İsrail’in bölgede yıllardır koruduğu askeri üstünlük anlayışının sona erdiğine işaret ediyor. Bu durum, İsrail basınında ciddi bir dışlanmışlık duygusuyla ele alındı.
İran ile nükleer müzakerelere yeniden başlanması, Yemen’deki Husilerle ateşkes sağlanması, Suriye yaptırımlarının sona ereceğinin açıklanması gibi gelişmeler İsrail’in dış politika öncelikleriyle çelişiyor. Trump’ın bu kararları, Tel Aviv’in stratejik pozisyonunu zayıflatan hamleler olarak yorumlandı.
İsrail’in geleneksel olarak ABD ile olan yakın ittifakına güvendiği, ancak Netanyahu döneminde bu ilişkinin bozulmaya başladığı belirtiliyor. İsrail basınında yazan bazı köşe yazarları, İsrail’in artık dışlandığını ve karar alma masasında yer bulamadığını savunuyor.
Türkiye ile İlgili Yorumlar
Trump yönetiminin Ankara ile daha yakın ilişkiler kurmaya başladığı ve Türkiye’nin savunma sanayisine yönelik satışlara onay verilmesinin bu sürecin parçası olduğu vurgulanıyor. Bu gelişmenin, Türkiye’nin Orta Doğu’daki etkinliğini artıracağı öngörülüyor.
Genel Değerlendirme
Trump’ın son ziyaretleri, İsrail’in bölgedeki öncelikli müttefik konumunu zayıflatırken, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye gibi ülkelerin ön plana çıktığını gösteriyor. İsrail basını, Netanyahu’nun bu gelişmeler karşısında yalnız kaldığını ve İsrail’in diplomatik alanda büyük bir travma yaşadığını ifade ediyor.