İsrail, işgal altındaki Doğu Kudüs ile Batı Kudüs arasındaki "E1" alanına, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın adını verme kararı aldı. İsrail’in işgalci politikalarını destekleyen Trump’ın onuruna, bu bölgenin adının "Trump1" (T1) olarak değiştirileceği açıklandı. Bu karar, uluslararası hukuka aykırı olan İsrail yerleşim politikalarına tepkiyi daha da artırdı.
Stratejik Öneme Sahip "E1" Alanı
Maale Adumim Belediye Başkanı Guy Yifrach, Israel Hayom gazetesine yaptığı açıklamada, E1 bölgesinin İsrail için stratejik önem taşıdığını belirtti. Bu proje ile:
- Doğu Kudüs’ün, Batı Şeria’daki Filistin topraklarıyla bağlantısının kesilmesi,
- İsrail yerleşim birimlerinin Kudüs ile entegrasyonunun sağlanması hedefleniyor.
Yifrach, bölgede 4 binden fazla yerleşim birimi ve otel inşa etmeyi planladıklarını ve ABD eski Başkanı Trump’ın politikalarından ilham aldıklarını ifade etti.
12 Bin Dönüm Filistin Toprağı Gasbedildi
İsrail, E1 projesi kapsamında 12 bin dönüm Filistin toprağını gasbederek burayı yerleşim birimlerine açtı. Proje kapsamında:
- 5 binden fazla Filistinlinin zorla yerlerinden edilmesi bekleniyor.
- Doğu Kudüs’ün izole edilmesi ve Batı Şeria ile bağlantısının kesilmesi hedefleniyor.
BM ve Uluslararası Tepkiler
Birleşmiş Milletler (BM), işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerini yasa dışı kabul ediyor. Temmuz 2024'te, Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in tüm yerleşim faaliyetlerini durdurması ve gasbedilen topraklardan çekilmesi gerektiği yönünde bir karar bildirmişti. Ancak İsrail, bu kararı reddederek yasa dışı yerleşim politikalarını sürdürdü.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
İsrail’in E1 bölgesine Donald Trump’ın adını verme kararı, uluslararası toplumda büyük tepki topladı. Trump’ın başkanlığı döneminde İsrail’e verdiği destek, bu yerleşim projelerinin hız kazanmasında etkili oldu. Özellikle:
- ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması,
- İsrail-Filistin müzakerelerinde tek taraflı İsrail yanlısı politikalar izlenmesi, bu süreçte kritik bir rol oynadı.