İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze’ye yönelik saldırıların sürmemesi hâlinde hükümeti devirmekle tehdit etti. Ben-Gvir, ABD merkezli X platformundaki paylaşımında, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Hamas’ı ortadan kaldırma hedefine bağlı kalmaması durumunda kabinenin meşruiyetinin kalmayacağını savundu.
Bakanın paylaşımında, “Başbakana, savaşın tüm hedeflerini gerçekleştirme taahhüdünü hatırlatıyorum. Hamas’ı ortadan kaldırma hedefinden vazgeçer ve sadece sözde zaferle yetinirse, hükümetin var olma hakkı kalmaz” ifadeleri yer aldı. Ben-Gvir daha önce de Gazze’ye saldırıların başlatılması çağrısında bulunmuştu; bu yeni açıklama ise hükümet içindeki gerilimin somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Ateşkes İddiaları ve Saldırıların İnsanî Bedeli
İsrail, Hamas’ın ateşkesi ihlal ettiğini iddia ettikten sonra Salı akşamından itibaren Gazze’nin çeşitli bölgelerine yoğun saldırılar düzenledi. Verilen bilgilere göre saldırılarda 46’sı çocuk olmak üzere 104 Filistinli yaşamını yitirdi; 253 kişi ise yaralandı. Sağlık ve insani yardım kaynaklarının verdiği bu sayıların ardından bölgedeki can kayıpları ve yaralanmalar uluslararası endişeyi artırdı.
İsrail ordusu, yoğun saldırıların ardından ateşkesin yeniden uygulamaya konulduğunu duyurdu. Yerel basında yer alan haberlere göre ateşkes yerel saatle 10.00’da (Türkiye Saati ile 11.00) başladı. Ancak Ben-Gvir’in sert tutumu ve hükümet içindeki ayrışma, ateşkesin kalıcılığına dair soru işaretleri doğuruyor.
İç Siyaset ve Güvenlik Stratejisi Arasındaki Gerilim
Ben-Gvir’in hükümeti devirme tehdidi, İsrail iç siyasetinde aşırı sağ ile merkez arasında süregelen gerilimin yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Güvenlik politikaları ve askeri hedefler konusunda sert bir çizgi savunan Ben-Gvir gibi figürlerin etkisi, hükümet politikalarını şekillendirirken istikrarı da sınayabiliyor.
Netanyahu hükümeti açısından benzer ifadeler, hem iç kamuoyunda hem de uluslararası arenada siyasi maliyetler yaratıyor. Kabine içindeki bu tür bir ayrışma, çatışma sahasında alınacak kararların hızını ve yönünü doğrudan etkileyebilir.
Ne Bekleniyor? Ateşkes Mi, Yeni Gerilim Mi?
Ateşkesin yeniden uygulanması bölge için kısa süreli bir nefes anlamına gelebilir; ancak Ben-Gvir’in açıklamaları, hükümet politikasının herhangi bir yumuşamaya gitmesi hâlinde iç siyasi bir krizin tetiklenebileceğini gösteriyor. Bu durum, hem İsrail’in güvenlik stratejisinde belirsizlik yaratıyor hem de Filistin tarafında barış beklentilerini zayıflatıyor.
Bu gelişmeler ışığında sorulması gereken kritik soru şu: Diplomasi ve insani hassasiyet ağır basarak kalıcı bir ateşkes sağlanabilecek mi, yoksa iç politik baskılar çatışmaları yeniden alevlendirecek mi?
