İsrail'de uzun süredir kamuoyunu meşgul eden Başsavcı Gali Baharav-Miara’nın görevden alınması süreci, İsrail Yüksek Mahkemesi’nin kararıyla durduruldu. Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin aldığı görevden alma kararı, mahkeme tarafından "usulsüzlük" gerekçesiyle geçersiz sayıldı.
İsrail devlet televizyonu KAN’ın aktardığı bilgilere göre, yedi yargıçtan oluşan genişletilmiş Yüksek Mahkeme heyeti, başsavcının görevden alınması sürecinin hem aceleci hem de hukuki dayanaklardan yoksun olduğuna hükmetti.
Kararın açıklanmasının ardından siyasi arenada tansiyon yükselirken, Adalet Bakanı Yariv Levin, mahkemeyi “hükümet karşıtlığıyla” suçladı. Levin, “Dünyada hiçbir mahkeme, hükümetin güvenini yitirmiş bir hukuk danışmanını dayatamaz” diyerek karara tepki gösterdi.
İstişaresiz ve Dayanaksız Süreç Mahkemeye Takıldı
Yüksek Mahkeme kararında dikkat çeken ifadeler yer aldı. Mahkeme, görevden alma sürecinde meslek kuruluşlarıyla istişare edilmediğini, gerekçelerin somut ve yasal temellere dayanmadığını, sürecin ise “aceleyle ve keyfi şekilde” yürütüldüğünü belirtti.
Hükümetle Yargı Arasında Gerilim Derinleşiyor
Başsavcı Gali Baharav-Miara, hükümetin birçok politikasına hukuki itirazda bulunmasıyla biliniyor. Özellikle Netanyahu’nun bazı atamaları ve güvenlik politikaları konusunda karşı tutum sergileyen Miara, bu nedenle iktidar cephesinden hedef haline gelmişti.
Ağustos ayında İsrail kabinesi, Başsavcı Miara’nın görevden alınmasını oy birliğiyle kabul etmiş, ardından Yüksek Mahkeme bu kararı ihtiyati tedbirle dondurmuştu. Şimdi ise bu karar tamamen iptal edildi.
Adalet Bakanı Levin’in açıklamaları, hükümet ile yargı arasındaki çatlağın derinleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Levin, Yüksek Mahkeme'yi "hükümete düşmanlıkla hareket etmekle" suçlayarak, kararın halk iradesine aykırı olduğunu savundu.
İsrail'de Yargı Reformu Tartışması Sürüyor
Bu karar, İsrail’de uzun süredir devam eden yargı reformu tartışmalarının ortasında geldi. Netanyahu hükümeti, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini kısıtlamaya yönelik girişimlerde bulunmuş, bu da ülkede geniş çaplı protestolara neden olmuştu. Kamuoyunun önemli bir bölümü, yargının bağımsızlığına zarar vereceğini düşündüğü bu adımlara karşı çıkıyor.
