Pentagon’un 130 Milyon dolarlık bağış kabulü etik tartışmaları alevlendirdi

ABD’de bütçe anlaşmazlıkları nedeniyle yaşanan ekonomik kapanma, asker maaşlarının ödenememesine yol açarken, Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) 130 milyon dolarlık bağış kabul etmesi ülke genelinde tartışma yarattı.

ABD’de bütçe anlaşmazlıkları nedeniyle yaşanan ekonomik kapanma, asker maaşlarının ödenememesine yol açarken, Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) 130 milyon dolarlık bağış kabul etmesi ülke genelinde tartışma yarattı.

Pentagon’un bu bağışı “asker maaşlarını ödemek” amacıyla aldığı belirtilirken, bağışın kaynağının açıklanmaması etik ve yasal açıdan endişelere neden oldu. ABD Kongresi üyeleri, şeffaflık eksikliğinin devlet kurumlarının güvenilirliğini zedeleyebileceğini savundu.

“Kaynağı Belirsiz Bağış Çılgınlık” Tepkisi

Tarafsız bir kuruluş olan Kamu Hizmeti Ortaklığının Başkanı Max Stier, söz konusu bağışın kaynağının bilinmemesini “çılgınlık” olarak nitelendirdi. Stier, “Bu tür bir yardımın yasallığı sorgulanmalı ve konu hakkında kamuoyuna daha fazla şeffaflık sağlanmalı” ifadelerini kullandı.

ABD medyasına göre, bağışın kimin tarafından yapıldığı hâlâ açıklanmadı. Bu durum, Pentagon’un “genel bağış kabul yetkisi” altında bu parayı almasının etik olup olmadığı yönünde ciddi soru işaretleri doğurdu.

Asker Maaşları ve Eşitsizlik Endişesi

USA Today’in haberine göre, kapanma sürecinde yaklaşık 46 bin askeri teknisyenin maaşlarının ödenmeyeceği, bu durumun ordu içinde eşitsizlik algısı yarattığı belirtildi. Pentagon’un, 10 bin doların üzerindeki her türlü bağış için etik kuruldan onay alması gerektiği vurgulandı.

ABD Başkanı Donald Trump ise Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada bağışı savundu. “Ben vatansever diye buna derim.” diyen Trump, bağışı yapan kişinin “arkadaşı” olduğunu ancak “tanınmak istemediğini” söyledi.

Kongre'de Şeffaflık Çağrısı

Kongre üyeleri, Pentagon’un bağışı hangi şartlarla kabul ettiğine dair resmi bir inceleme talep etti. Eleştirmenler, bu tür bağışların devletin finansal bağımsızlığını riske atabileceğini ve gelecekte benzer durumların “ön tehlike” oluşturabileceğini belirtiyor.

İLGİLİ HABERLER