Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Afrika Bölge Ofisi Bölgesel Acil Durumlar Direktör Vekili Patrick Abok, Angola’da çevrim içi düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, kıtanın son yıllarda en ağır sağlık krizleriyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Abok’un sözleri, özellikle kolera ve diğer salgınların ulaştığı boyutu gözler önüne serdi.
Ebola ve Kolera Sağlık Sistemini Zorluyor
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin Kasai eyaletinde yeniden baş gösteren Ebola salgını, hâlihazırda kırılgan olan sağlık sistemini daha da zor durumda bırakıyor. Ebola’nın yanı sıra kolera, maymun çiçeği (mpox), kızamık ve farklı bulaşıcı hastalıkların aynı anda yayılması, bölgedeki sağlık kurumlarının yükünü katbekat artırıyor.
Kolera Binlerce Hayata Mal Oldu
DSÖ verilerine göre, yalnızca bu yıl içinde 23 Afrika ülkesinde 190 binden fazla kişi koleraya yakalandı. Salgın nedeniyle 4 bin 200’den fazla can kaybı yaşandı. Bu ülkelerin 16’sında salgın halen aktif şekilde sürüyor. Özellikle güvenli içme suyuna ve hijyen tesislerine erişimin yetersiz olması, kolerayı insani kriz bölgelerinde ölümcül bir tehdit haline getiriyor.
Aşı ve Tedavi Çalışmaları Sürüyor
Patrick Abok, DSÖ’nün bölgedeki kolera tedavi merkezlerini desteklediğini, tıbbi malzeme sağladığını ve aşılama faaliyetlerini hızlandırdığını aktardı. 2025 yılı itibarıyla 15 milyondan fazla kolera aşısı uygulanmış durumda. Ancak aşılama çalışmaları, kötü altyapı ve ulaşım zorlukları nedeniyle istenilen etkiyi henüz tam anlamıyla gösteremedi.
Çad, Sudan ve Etiyopya’da Vakalar Artıyor
Kolera vakalarının artışında kötü sanitasyon koşulları, yetersiz altyapı ve iklim değişikliğinin etkisiyle sıklaşan sel felaketlerinin önemli rol oynadığı belirtiliyor. Çad, Sudan, Etiyopya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerde hastalık hızla yayılıyor. Kolera, kirli su ya da kontamine yiyeceklerin tüketilmesiyle bulaşan, tedavi edilmediğinde ölümcül sonuçlar doğuran bakteriyel bir enfeksiyon olarak biliniyor.