Trump'tan 175 milyar dolarlık proje: Uzaydan bile gelse koruyacağız

Donald Trump, 175 milyar dolarlık “Altın Kubbe” projesini duyurdu. ABD, uzaydan gelen füzelere karşı savunma sistemi kuracak.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Oval Ofis'te gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla uzun süredir beklenen dev projeyi duyurdu. Başkan Trump, "Altın Kubbe" olarak adlandırılan bu sistemin, kara, deniz ve hatta uzayda konuşlandırılacak yeni nesil savunma teknolojilerini içeren benzersiz bir yapı olacağını belirtti. Türkiye’nin dost ve müttefiki olan ABD’nin bu adımı, sadece bölgesel değil, küresel dengeleri de kökten etkileyecek nitelikte.

Savunmada Yeni Bir Devrim: Altın Kubbe’nin Özellikleri

Trump'ın ifadesiyle “Altın Kubbe”, uzay tabanlı sensörler ve önleyicileri de içeren son teknoloji ürünü bir füze savunma sistemi olacak. İsrail'in Demir Kubbe’sinden esinlenerek geliştirilecek bu sistem, ondan çok daha ileri düzeyde olacak. Altın Kubbe tamamlandığında; yalnızca yeryüzünden değil, uzaydan fırlatılan füzeleri bile imha edebilecek. Hipersonik füzeler, gelişmiş seyir füzeleri ve balistik füzeler dahil olmak üzere her türlü tehdide karşı üstün bir savunma sağlayacak.

Bu noktada şu soru akıllara geliyor: Dünyanın herhangi bir yerinden gelen tehditlere karşı “mutlak koruma” sağlayan bir sistem mümkün mü? Trump’a göre artık mümkün.

Maliyet ve Zaman Çizelgesi: 175 Milyar Dolarlık Yatırım

Trump, sistemin toplam maliyetinin yaklaşık 175 milyar dolar olacağını açıkladı. İlk etapta, bu mali yıl içinde 25 milyar dolar bütçe ayrılacak. Kalan harcamalar ise ilerleyen mali yıllarda peyderpey yapılacak. Bu büyük projeyi kendi başkanlık süresi içerisinde hayata geçirmeyi hedefleyen Trump, üç yıl içinde Altın Kubbe’nin aktif hale gelmesini beklediklerini vurguladı. Bu, hem askeri kapasite hem de siyasi vizyon açısından tarihî bir hamle olarak yorumlanıyor.

Kanada’dan Sürpriz Hamle: “Biz de Dahil Olmak İstiyoruz”

Trump, Altın Kubbe’ye yalnızca ABD’nin değil, Kanada’nın da ortak olmak istediğini belirtti. Bu durum, projenin sadece ABD'nin değil, Kuzey Amerika kıtasının genel güvenliği için de hayati önem taşıdığını ortaya koyuyor. Kanada’nın bu isteği, projeye çok uluslu bir boyut kazandırabilir.

İLGİLİ HABERLER