2026 yılı asgari ücretinin net 28 bin 75 TL olarak belirlenmesinin ardından iş dünyasından ilk yorumlar geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıkladığı yeni rakamı değerlendiren temsilciler, artışın sosyal denge açısından önemli olduğunu ancak vergi ve teşvik düzenlemeleri olmadan işveren üzerindeki yükün artabileceğini ifade etti.
İTO Başkanı Avdagiç: “Vergi dilimleri güncellenmeli”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, özellikle son yıllarda gelir vergisi dilimlerinde yaşanan kayıpların telafi edilmesi gerektiğini belirterek, bu sayede brüt ücret ile net gelir arasındaki farkın daha makul seviyeye ineceğini söyledi.
Avdagiç, yeni asgari ücretin 1 Ocak 2026’dan itibaren geçerli olacağını hatırlatarak, “Hayırlı olsun. Bu süreçte çalışanı ve işvereni rahatlatacak mekanizmaların devreye alınması istihdam piyasamıza destek verir.” ifadelerini kullandı.
“Primini düzenli ödeyen işveren daha fazla teşvik edilmeli”
Avdagiç ayrıca, sigorta prim teşvikleri konusunda uyarıda bulunarak, İşveren Sigorta Prim Teşviki’nin 2026 Ocak itibarıyla 2 puana düşürülmesi ve SGK üst limitinin asgari ücretin 9 katına çıkarılmasının ek maliyet doğurabileceğini vurguladı. Bu nedenle yeni desteklerin devreye alınmasının hem istihdamın korunması hem de çalışan refahı açısından kritik olduğunu belirtti
ASKON Başkanı Aydın: “Üretim maliyetlerini düşüren ilave adımlar şart”
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise asgari ücrette yapılan yaklaşık %27’lik artışın, mevcut ekonomik koşullar çerçevesinde sosyal dengeyi önceleyen bir adım olduğunu söyledi.
Aydın, devlet desteğinin 1000 TL’den 1270 TL’ye çıkarılmasının, enflasyonla mücadele iradesini yansıttığını ifade ederek, “Ücret artışlarının kalıcı refah üretmesi için enflasyonun düşmesi ve öngörülebilirliğin güçlenmesi gerekiyor.” dedi.
ASKON Başkanı ayrıca, bu sürecin sağlıklı ilerlemesi için enerji, finansman ve vergi başta olmak üzere üretim maliyetlerini azaltacak ek adımların da eş zamanlı atılması gerektiğini kaydetti.
