Antik medeniyetlerin izlerini taşıyan şehrin her köşesinde ayrı bir hikaye yer alıyor. Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemi’nden eserlere rastlayacağınız Mersin’de görmeniz gereken çok sayıda yer bulunuyor. Özellikle mayıs ve haziran aylarına seyahat planı yaparsanız hem tarihî yerleri rahat bir şekilde gezebilir hem de Akdeniz’in masmavi sularının tadını çıkarabilirsiniz. Üstelik bu aylarda turist yoğunluğu daha az olacağından uçak bileti ve otel rezervasyon fiyatları çok daha uygun olur.
1. Soli-Pompeiopolis Antik Kenti
Mezitli ilçesinde yer alan Soli-Pompeiopolis Antik Kenti, Mersin şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafede yer alıyor. Akdeniz’in önemli liman kentlerinden olan antik kentin geçmişi MÖ 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Kentteki, sütunlu cadde, soli höyük ve antik liman günümüze kadar ulaşan ve ziyaretçileri etkisi altına alan yapılar arasında bulunuyor. Kentin ismi, şehrin inşa edilmesinde önemli rol oynayan Roma generalleri Pompeius’ten geliyor. Özellikle gün batımı saatlerinde sütunlu caddede fotoğraf çekilebilirsiniz. Antik limanda ise Roma Dönemi’nin sanat anlayışına dair izler görebilirsiniz.
2. Kız Kalesi
Mersin’in simge noktalarından olan Kız Kalesi, Erdemli’de yer alıyor. 1199 yılında I. Leon tarafından yaptırıldığı düşünülen kale, efsanelere konu olmuş büyüleyici bir yer. Kaleyi ziyaret ederek ihtişamlı duvarlarının arasında gezebilir, sanat ve işçiliği yakından inceleyebilirsiniz. Kalenin ortasında geniş bir alan bulunuyor. Etrafında ise odalar ve uzun koridorlar yer alıyor. Buralarda muhteşem fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Kız Kalesi, Mersin’de güzel bir gün batımı izlemek için oldukça ideal bir nokta.
3. Cennet Cehennem Obrukları
Silifke'de yer alan Cennet Cehennem Obrukları, Mersin’in jeolojik güzellikleri arasında yer alıyor. Doğanın binlerce yıl içinde oluşturduğu bu obruklar, yer altı sularının kireçtaşını eritmesiyle meydana gelmiş. Yaklaşık 70 metre derinliğindeki Cennet obruğuna merdiven ile inebilirsiniz. Obruğun içinde Meryem Ana Kilisesi yer alıyor. Mimarisi ve iç duvarlarında yer alan freskleri ile dikkat çeken kilisenin geçmişi MÖ 5. yüzyıla kadar uzanıyor. Ek olarak Cennet obruğunda Zeus Tapınağı olarak bilinen bir başka tarihî yapı da yer alıyor. Cehennem obruğu ise Yunan mitolojisine konu olması nedeniyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. 128 metre derinliğe sahip olan Cehennem obruğu daha tehlikeli olmasıyla biliniyor.
4. Gilindire Mağarası
Aydıncık ilçesinde bulunan Gilindire Mağarası, Mersin’in yeraltı güzellikleri arasında bulunuyor. Aynalıgöl Mağarası olarak da bilinen bu yer damlataş oluşumları ile dikkat çekiyor. Denizden ve karadan ulaşılabilen mağara bakir bir koyda yer alıyor. Mağaranın içindeki göl, sarkıt, dikit, sütun, duvar, perde damlataşları ve mağara iğneleri burayı büyüleyici bir atmosfere dönüştürüyor. Mağara 555 metre uzunluğa sahip. Etkileyici bir atmosfere sahip olan mağara, özellikle fotoğrafçılık meraklılarına benzersiz kareler sunuyor.
5. Mersin Deniz Müzesi
Yenişehir ilçesinde yer alan Mersin Deniz Müzesi, Türkiye'nin denizcilik tarihi açısından önemli bir yere sahip. Akdeniz’in köklü denizcilik geçmişine ışık tutan müze, modern sergileme teknikleriyle ilgi çekiyor. Antik çağlardan günümüze kadar uzanan gemi modellerini ve 500'den fazla objeyi yakından incelemek için müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Müzenin 450 metrekarelik ana sergi salonundaki kronolojik bilgileri okumayı ihmal etmeyin. İnteraktif bölümler sayesinde her yaştan ziyaretçi denizcilik tarihini eğlenceli bir şekilde öğreniyor.
6. Atatürk Evi Müzesi
Mustafa Kemal Atatürk’ün 20 Ocak - 2 Şubat 1925 tarihleri arasında eşi Latife Hanım ile Mersin ziyareti sırasında kaldığı ev, günümüzde müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Merkezde yer alan müze, tarihî bir konakta ziyaretçilerine nostaljik bir atmosfer sunuyor. Dönemin mimarisi ve yaşam tarzına dair önemli ipuçları veren müzede, Atatürk'ün kişisel eşyaları ve Kurtuluş Savaşı Dönemi’ne ait belgeler ve fotoğraflar sergileniyor. Müzede dönemin tarzına uygun ve titiz bir şekilde korunmuş mobilyalar ve dekorasyon dikkat çekiyor.
7. Mersin Marina
Mersin’de keyifli vakit geçirebileceğiniz yerlerin başında gelen Mersin Marina, şehrin en canlı noktaları arasında yer alıyor. Çok sayıda teknenin demirlendiği marinada alışveriş, yeme-içme ve eğlence merkezi de yer alıyor. Akdeniz'in masmavi sularına karşı manzara eşliğinde akşam yemeği yiyebilir, alışveriş yapabilir ya da ailecek özellikle yaz aylarında düzenlenen etkinliklere katılabilirsiniz.
Marina ve çevresindeki restoran ve kafeler, hem yerel hem de dünya mutfağından lezzetler sunuyor. Balık restoranlarına giderek taze deniz ürünleri yanında Mersin’in yöresel yemeklerini tadabilirsiniz. Marina aynı zamanda çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Bahar ve yaz aylarında sık sık festival ve konserler düzenleniyor.
Marina ve çevresi Mersin’de kalacak olan ziyaretçilere çok sayıda konaklama alternatifi sunuyor. Dilerseniz her şey dahil veya lüks otellerde kalabilir, ekonomik seçenekler için apart veya butik otelleri tercih edebilirsiniz. Seyahat öncesi otel seçeneklerini incelemek, zevkinize ve bütçenize uygun oteli bulmak için tıklayın: Mersin Otel!
8. Kleopatra Kapısı
Mersin’in tarihî yerleri arasında bulunan Kleopatra Kapısı’nı Tarsus’a gittiğinizde görebilirsiniz. Bizans Dönemi’nden izler taşıyan yapının özellikle mimarisi dikkat çekiyor. Efsanelere göre, Mısır Kraliçesi Kleopatra, Roma generalı Marcus Antonius’u ziyaret ederken bu kapıdan şehre girmiş. Kapının yüksekliği 6.17 metre derinliği ise 6.18 metre. Kapının üzerindeki kabartmalar ve taş işçiliği ise o dönemin sanat anlayışına ışık tutuyor.
9. Mamure Kalesi
Yüksek kayalıklar üzerine kurulu Mamure Kalesi, Anamur ilçesinde yer alıyor. Akdeniz kıyılarında yer alan ve günümüze kadar iyi bir şekilde korunan kale, iç avlu, dış kale ve iç kale olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. Kalede, 39 kule, su sarnıçları, cami ve hamam dışında, çevresinde dönemin savunma anlayışına uygun hendekler yer alıyor. Kale özellikle taş işçiliği ve manzarası ile ziyaretçilerinin beğenisini kazanıyor. Kalenin hemen yanında ise klasik Osmanlı mimarisine uygun şekilde inşa edilmiş bir cami bulunuyor.
10. Kanlı Divane Ören Yeri
Erdemli’de yer alan Kanlı Divane Ören Yeri, Roma ve Bizans Dönemi’nden izler taşıyor. Ören yerinde kilise ve mezar kalıntıları dikkat çekiyor. Geçmişi MÖ 3. yüzyıla kadar uzanıyor. Bölgede bulunan kiliseler, erken Hristiyanlık döneminin izlerini taşıyor. Ören yerindeki Helenistik Kule, Armaronzas ve Ailesinin Kabartması, Aba’nın Mezarı ve kayalardaki asker kabartmaları ise öne çıkan yapılar arasında yer alıyor. Geniş bir alanda yer alan ören yerini ziyaret için sabah erken ya da akşama doğru güneşin etkisinin azaldığı saatleri tercih etmenizi tavsiye ederiz.
11. Alahan Manastırı
Yüksek bir tepeye kurulu ve Evliye Çelebi’nin övgüyle bahsettiği Alahan Manastırı, Mut ilçesinde yer alıyor. Doğal kayalıklar üzerine inşa edilen bu manastır, hem tarihî hem de doğal güzellikleri ile büyülüyor. 440-442 yıllarında yapıldığı tahmin edilen manastırın mimari yapısı ziyaretçileri etkiliyor. Manastırda bulunan kilise, dönemin taş işçiliğinin inceliğini yansıtıyor. Kilisede St. Paul ve St. Pierre figürleri, kükreyen aslan, kartal ve öküz sembolleri, İncil yazılarının tasvirleri, üzüm salkımları, asma yaprakları ve balık motifleri dikkat çekiyor. 1300 metre yükseklikteki manastırdan muhteşem doğa manzarasını izleyebilirsiniz.
12. Mersin Arkeoloji Müzesi
Tarihî zenginlikleri ile dikkat çeken Mersin, Arkeoloji Müzesi’nde çok değerli eserlere ev sahipliği yapıyor. 1978 yılında açılan müze, Neolitik Dönemi’nden Osmanlı Dönemi’ne kadar geniş bir zaman diliminin kıymetli eserlerini sergiliyor. Roma Dönemi’nden kalma heykeller, mozaikler ve seramikler dikkat çekerken etnografya bölümünü de mutlaka gezmelisiniz. MÖ 7000 yıllarına ait Yumuktepe Höyüğü eserleri, Soli Antik Kenti’nden çıkarılan objeler ile Ayaş Elausse Sebaste kazısından gelen eserler müzede yer alıyor. 1435 adet arkeolojik, etnografik ve sikke bulunuyor.
13. Tarsus Ulu Camii
Tarsus merkezde yer alan Ulu Cami, şehrin en eski ve en önemli dini yapıları arasında yer alıyor. 16. yüzyılda Osmanlı Dönemi’nde inşa edilen cami, klasik Selçuklu - Osmanlı mimarisini yansıtıyor. Cami-i Nur adıyla da biliniyor. 1579 yılında Ramazanoğulları'ndan Piri Paşanın oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılan camide İran Kemeri adı verilen sütunlar dikkat çekiyor. Caminin tarihî dokusunun yanında huzurlu atmosferi de Mersin’e giden ziyaretçileri etkiliyor.
14. Anemurium Antik Kenti
19. yüzyılda keşfedilen Anemurium Antik Kenti, iyi korunmuş tiyatrosu ve Akdeniz manzarası ile dikkat çekiyor. MÖ 1. yüzyılda kurulduğu düşünülen kentte yapılan kazılarda balıkçı aletleri, inşaat, terzi, çömlekçi aletleri, sikkeler, kurşun mühür, kantar ağırlığı, dokuma aletleri, anahtar, kilit, oyun ve eğlence aletleri, usturalar, makyaj malzemeleri, kolye, küpe, bilezik, altın kemer tokaları ortaya çıkmış. Antik tiyatro, hamamlar, kiliseler ve nekropol kalıntıları olan kentte çok sayıda mezar kalıntısı da bulunuyor.
15. Kırkkaşık Bedesteni
Mersin’de hem tarihî yerleri gezmek hem de yöresel ürünler almak istiyorsanız Kırkkaşık Bedesteni’ne gidebilirsiniz. Osmanlı Dönemi ticaret mimarisinin en güzel örneklerinden olan bedesten, günümüzde geleneksel el sanatlarının yapıldığı ve yöresel ürünlerin satıldığı bir çarşı. Kubbeli mimarisi ve sağlam taş işçiliği, yüzyıllar boyunca ayakta kalmasında büyük rol oynamış. Bedesten içinde yer alan dükkanları gezerken zamanda yolculuk hissine kapılacaksınız.