Antalya’nın Serik ilçesinde yaşanan trajik bir olay, devletin vatandaşına nasıl sahip çıktığını bir kez daha gösterdi. Karataş Mahallesi'nde tek katlı evinde çıkan yangında hem evini hem de yıllardır biriktirdiği 80 bin lira parasını kaybeden Ahmet Özkan’ın yüzü, Merkez Bankası’nın desteğiyle yeniden güldü.
Yangın Tüp Kontrolü Sırasında Başladı
5 Haziran sabahı yaşanan olayda, Ahmet Özkan'ın Karataş Mahallesi'nde bulunan taş evinde tüp değişimi sırasında trajik bir hata sonucu yangın çıktı. Özkan’ın yeni takılan tüpte kaçak olup olmadığını anlamak için çakmakla kontrol yaptığı sırada alevler bir anda yükseldi. Yoğun dumanları gören mahalle sakinleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi.
İhbar üzerine kısa sürede olay yerine gelen Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı itfaiye ekipleri ve jandarma, yangına hızla müdahale etti. Yaklaşık bir saat süren yoğun çaba sonucunda yangın kontrol altına alındı ve söndürüldü. Yangında can kaybı ya da yaralanma yaşanmazken, evde bulunan tüm eşyalar ve Özkan’ın uzun yıllardır sakladığı 80 bin TL’si küle döndü.
Muhtardan Takdire Şayan Girişim
Yangının ardından mahalle muhtarı Sadi Kahya, mağdur vatandaş için devreye girdi. Merkez Bankası ile iletişime geçen muhtar Kahya, İletişim Komisyonu aracılığıyla yanan paraların değiştirilmesini sağladı. Banknotların yanmış olması, geri alınamayacağı anlamına gelmedi; Merkez Bankası uzmanları, paraların gerçekliğini ve miktarını onaylayarak değişim işlemini gerçekleştirdi.
Ahmet Özkan, yeni paralarını mahalle muhtarı Sadi Kahya’nın elinden teslim aldı. Yaşadığı büyük kaybın ardından aldığı bu destekle gözyaşlarını tutamayan Özkan, devlet yetkililerine ve muhtarına teşekkür etti.
“Adım Muhtar, Soyadım Hizmet”
Muhtar Sadi Kahya, yaşanan süreci sosyal medya hesabından şu ifadelerle duyurdu:
“Adım muhtar, soyadım hizmet. Merkez Bankası İletişim Komisyonu'ndan yanan paralarımızı değiştirdik, hayırlı olsun. Bu gibi durumların tekrar yaşanmaması dileğiyle tekrar geçmiş olsun.”
Bu olay, vatandaşın yanında duran yerel yöneticilerin önemini ve devletin bürokratik kanallar aracılığıyla nasıl çözüm üretebildiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
