Diyarbakır’da eski dini nikahlı eşi tarafından sokak ortasında vurularak öldürülen 22 yaşındaki İlayda Alkaş’ın yaşadığı zorlukları anlattığı sesli mesajları ortaya çıktı. Genç kadının ölümünden sadece bir ay önce gönderdiği mesajlarda, gördüğü şiddeti ve yaşadığı çaresizliği tüm çıplaklığıyla anlattığı ifadeler yürek burktu. Olay, kamuoyunda kadın cinayetleri ve aile içi şiddetle mücadele konusunda yeniden infial yarattı.
Sokak Ortasında Kanlı Pusu
15 Temmuz akşamı Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’nde yaşanan olayda, İlayda Alkaş doğum günü kutlamasından ailesiyle birlikte evine dönerken silahlı saldırıya uğradı. Dini nikahla birlikte yaşadığı ve daha sonra ayrıldığı C.A., genç kadını tabancayla vurduktan sonra kaçtı. Ağır yaralı halde hastaneye kaldırılan Alkaş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis ekipleri, saldırganın yakalanması için geniş çaplı operasyon başlattı.
Aileden Korkunç İddialar
İlayda’nın annesi Hülya Alkaş, kızının uzun süredir sistematik şiddete maruz kaldığını öne sürdü. İddialara göre C.A. tarafından psikolojik ve fiziksel şiddet gören Alkaş, ailesinden ve çevresinden izole edildi. Daha da çarpıcı olan ise, babasının kızını tehdit ederek defalarca aynı eve geri gönderdiği, hatta intihar girişiminde bulunmasına rağmen “Öldürüyorsanız öldürün, ben ilgilenmiyorum” şeklinde duyarsız ifadeler kullandığı ileri sürüldü.
Hamileyken şiddete uğrayan genç kadın, bu yüzden bebeğini kaybetti. Hayati tehditler nedeniyle annesi ve kız kardeşiyle birlikte önce Batman’a, ardından İzmir ve Antalya’ya kaçarak saklandığı öğrenildi.
1 Ay Önce Gönderdiği Sesli Mesajlar Ortaya Çıktı
Alkaş’ın ölümünden sadece bir ay önce, sosyal medya üzerinden bir kız arkadaşına gönderdiği sesli mesajlar ortaya çıktı. Genç kadının samimi ve sarsıcı ifadeleri, yaşadığı dramı tüm gerçekliğiyle gözler önüne serdi:
"İnsanın huzuru oldu mu, kimse evini kendi elleriyle yıkmaz. Baştan beri güzel bir evlilik değildi. İlk aydan itibaren zaten sorunlu bir evlilikti. Ben birçok şeye göğüs gerdim. Yuvam yıkılmasın, evlat sahibi olayım diye… Sonra beni dövdüler, çocuğumu düşürdüm... Hiçbir insan gerçekten mutlu olduğu bir evden kaçmaz, boşanmak istemez. Rabb'im hiçbir genç kızın başına vermesin."
"Bu da benim için bir tecrübedir... Annelik içgüdüsüyle çok üzüldüm. Ama Rabb'im hayırlısını bana nasip etti, ona inanıyorum. Rabb'im inşallah bizi kötü, haset insanlardan korusun... Hayatımı inşallah düzene koyacağım. Her şey düzelecek."
