İstanbul Boğazı’nın en değerli bölgelerinden Tarabya’daki yaklaşık 200 yıllık yalı ve 10 dönümlük arazinin mülkiyetiyle ilgili 17 yıldır süren hukuk mücadelesi sonuçlandı. Mahkeme, değeri 1,5 milyar lirayı aşan taşınmazın Rus elçilik çalışanı Nikola İsveçin’in mirasçılarına ait olduğuna hükmetti.
Osmanlı döneminden bu yana Rusya’nın temsilcilik binası olarak kullanılan yalıyla ilgili davada dört taraf — Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Rusya Federasyonu ve İsveçin ailesinin yasal mirasçıları — yer aldı. Mahkeme, belgeler, fermanlar ve diplomatik yazışmaları inceleyerek taşınmazın 19. yüzyıldaki tapu sahibinin varisleri lehine karar verdi.
Yalının geçmişi 19. yüzyıla uzanıyor. İlk olarak Fransız kökenli Landevoisin ailesi tarafından satın alınan mülk, 1868’de Rus elçilik çalışanı Nikola İsveçin’e 400 bin kuruş karşılığında satıldı. İsveçin’in 1903’teki ölümünün ardından yalı, Osmanlı Padişahı V. Mehmed Reşad döneminde çıkarılan fermanla Rus Çarlığı’na kiralandı. Ancak hiçbir dönemde Rusya’ya resmen tescil edilmedi.
2004 yılında Hazine, Nikola İsveçin’in “mirasçısız öldüğü” gerekçesiyle mülkün devlete geçmesi için dava açtı. Vakıflar Genel Müdürlüğü ise taşınmazın Sultan Bayezid Vakfı’na ait olduğunu iddia etti. Yıllar süren hukuk sürecinin sonunda mahkeme, taşınmazın mülkiyetinin İsveçin ailesine ait olduğuna karar verdi.
