İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 1990 yılında yaşanan Aksa katliamının 35’inci yıldönümünde Müslümanların kutsal mabedi Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. Ben-Gvir’in bu eylemi, Filistin’de ve İslam dünyasında büyük tepkiyle karşılandı.
Hamas, yaptığı açıklamada Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya “provokatif bir şekilde” girişini “saldırgan bir mesaj” olarak değerlendirdi.
“Aksa Katliamının Yıldönümünde Bilinçli Bir Provokasyon”
Hamas tarafından yayımlanan açıklamada Ben-Gvir’in Filistin topraklarını gaspeden yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa’ya girmesinin kasıtlı bir provokasyon olduğu vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer aldı: “Bu adım, 8 Ekim 1990’da işgal güçlerinin Mescid-i Aksa’da işlediği ilk katliamın acı yıldönümüne denk gelmiştir. Ben-Gvir’in eylemi, işgal hükümetinin faşist zihniyetini ve Aksa’nın kutsiyetine yönelik sistematik saldırılarını yansıtmaktadır.”
Hamas, söz konusu baskının “geçici bir olay değil, bilinçli bir meydan okuma ve saldırgan bir mesaj” olduğunu belirtti.
1990 Aksa Katliamı: 21 Ölü, 200 Yaralı
8 Ekim 1990’da İsrail polisi, Mescid-i Aksa’da “Süleyman Tapınağı’nın temel taşını yerleştirmeye” çalışan Yahudilere karşı çıkan Filistinlilere ateş açmıştı. Olayda 21 Filistinli hayatını kaybetmiş, 200’den fazla kişi yaralanmış ve 270 kişi gözaltına alınmıştı. Bu olay tarihe “Birinci Aksa Katliamı” olarak geçmişti.
Ben-Gvir’in “Zafer Bizim” Paylaşımı Tepki Çekti
Ben-Gvir, Yahudilerce kutsal kabul edilen Sukot (Çardaklar) Bayramı kapsamında polis koruması eşliğinde Mescid-i Aksa’ya girdi. Baskın sonrası sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda “İki yıl sonra zafer bizim ve buranın sahibi biziz” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde Ben-Gvir’in Burak (Ağlama) Duvarı’nda aşırı sağcı gruplarla dans ettiğianlar da yer aldı.
“Aksa Bizim Kırmızı Çizgimizdir”
Hamas açıklamasında, Mescid-i Aksa üzerindeki saldırıların ve baskınların “İslam dünyasına meydan okuma” anlamı taşıdığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Kudüs ve Mescid-i Aksa bizim için kırmızı çizgidir. Bu kutsal mekân bütünüyle İslam’a aittir ve hiçbir baskın bunu değiştiremeyecektir.”
Filistinli gruplar, Kudüs, Batı Şeria ve 1948’den beri işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinlilere “uyanık olma ve Aksa’yı koruma” çağrısında bulundu.
Açıklamada ayrıca, Arap ve İslam ülkeleriyle uluslararası kuruluşlara “İsrail’in devam eden ihlallerine karşı siyasi, hukuki ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeleri” çağrısı yapıldı.
Filistinli yetkililere göre, Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınları, İsrail’in “Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekânsal olarak bölme” politikasının bir parçası.
Bu baskınların, Kudüs’teki Arap-İslam kimliğini zayıflatmayı ve kutsal mekân üzerindeki İsrail kontrolünü artırmayı hedeflediği belirtiliyor.
Ben-Gvir, uluslararası tepkilere rağmen Aksa baskınlarını sürdürmeye kararlı olduğunu açıklamıştı.
