Teröristbaşı Abdullah Öcalan konuştu: PKK kendini feshetmeli

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK’nın silah bırakması ve tasfiye edilmesi çağrısıyla başlayan süreçte, DEM Parti heyeti İmralı Adası’na giderek t.erör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile görüştü.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK’nın silah bırakması ve tasfiye edilmesi çağrısıyla başlayan süreçte, DEM Parti heyeti İmralı Adası’na giderek terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile görüştü. Heyet, ziyaretin ardından Öcalan’ın mesajını kamuoyuna aktardı. Açıklamanın yapıldığı salonda Öcalan’ın fotoğrafının gösterilmesi dikkat çekti.

Türkiye’de terörle mücadelede kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK’nın silah bırakması ve tamamen tasfiye edilmesi yönündeki çağrısı gündemdeki yerini koruyor. Bu süreçte Demokratik Bölgeler Partisi (DEM Parti) heyeti, İmralı Adası’na giderek terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşme sonrasında heyet, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir toplantı düzenledi. Açıklamaya göre, Öcalan’ın kaleme aldığı mesaj 3 sayfadan oluşuyor. DEM Parti yetkilileri, bu mesajın sürecin gidişatında önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.

Öcalan’ın Çağrısı Salonda Açıklandı

Öcalan’ın mesajını açıklamak üzere basın toplantısı düzenleyen DEM Parti heyeti, toplantı salonuna alkışlar eşliğinde giriş yaptı. Açıklamayı yapan isimlerden biri de Sırrı Süreyya Önder oldu. Önder, konuşmasında Öcalan’ın mesajının üç sayfa olduğunu ve bunun detaylarını kamuoyu ile paylaşacaklarını belirtti.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin terörle mücadele ve çözüm süreçlerine dair yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Bahçeli’nin çağrısının ardından PKK ve siyasi uzantılarının nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu olmuşken, İmralı’daki bu görüşme dikkatle takip ediliyor.

Sözlerine teşekkürle başlayan Sırrı Süreyya Önder, "Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Özgür Özel ve ismini sayamadığımız tüm kadrolara teşekkür ediyoruz." dedi.

Önder sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ülkenin bütün evlatları askeri polisi ayırt etmeksizin bu anlamsız kaotik süreçte hayatını kaybeden bütün gençlerimizi ayırt etmeksizin bütün gençlerimizi saygıyla anıyoruz. O annelere evlat olacağız. Bir daha böyle günler görmemeyi diliyoruz bunun sözünü veriyoruz onlara da."

Öcalan'ın İmralı'dan gönderildiği mektupta, "Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990'larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK'nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır." denildi.

'PKK kendini feshetmeli'

Terör örgütü elebaşı Öcalan'ın İmralı'dan gönderildiği mektupta, 'PKK kendisini lağvetmeli, silah bırakma çağrısı yapıyorum, tüm sorumluluğu alıyorum' denildi.

DEM Parti İmralı heyetinin okuduğu Öcalan'ın mektubu şu şekilde:

"PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur. Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990'larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK'nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.

Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir. Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir.

Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir. Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK'nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır. Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.

Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.

Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim."

Öcalan’ın Fotoğrafı Gösterildi: Kamuoyunda Tepki Çekti

DEM Parti heyetinin açıklaması öncesinde, İmralı’da çekildiği belirtilen bir fotoğraf kamuoyuyla paylaşıldı. Fotoğrafta, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın da yer aldığı görüldü.

Öcalan’ın fotoğrafının kamuoyuna sunulması, özellikle terörle mücadelede kararlı bir duruş sergileyen çevreler tarafından tepkiyle karşılandı. Türkiye’nin yıllardır süregelen mücadelesinde binlerce güvenlik görevlisinin ve vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan bir terör örgütü liderinin bu şekilde gündeme getirilmesi, toplumun geniş kesimlerinde rahatsızlık yarattı.

İLGİLİ HABERLER