Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Cumhurbaşkanlığı’nın Irak ve Suriye’ye asker gönderme yetkisinin süresini üç yıl uzatan tezkereyi kabul etti. Oylamada AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Yeni Yol 'evet' oyu verirken, CHP ve DEM Parti 'hayır' oyu kullandı. Ancak asıl dikkat çeken çıkış, CHP İstanbul Milletvekili ve Gölge Dışişleri Bakanı Namık Tan’dan geldi.
Tezkere görüşmeleri sırasında söz alan Tan, hem iktidarın dış politikadaki tutarsız tavrını eleştirdi hem de kamuoyunu meşgul eden İmralı’ya ziyaret iddiaları üzerinden sert sorular yöneltti. “Eğer komisyon İmralı’ya gidiyorsa, TSK neden hâlâ Irak ve Suriye’de?” diyen Tan, çözüm süreci ve terörle mücadele politikalarının iç içe geçtiği çelişkili bir tabloya işaret etti.
"Öcalan’a mı danışmayı planlıyorsunuz?"
Tan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“PKK'nın silahsızlandırılması amacıyla, milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi komisyonu adı altında bir yapı kuruldu. Biz de tüm hukuksuzluklara rağmen, bu komisyona katıldık çünkü barışa ve demokrasiye dönüşe katkı sunmak istedik. Ama şimdi eğer bu komisyon İmralı’ya gidecekse, TSK neden hâlâ sınır ötesine gönderiliyor?”
Tan, özellikle YPG tehdidiyle ilgili iktidarın söylemlerini hatırlatarak, hem siyasi hem askeri cephede verilen mesajların çelişkili olduğunu ifade etti. “Eğer Öcalan'ın görüşleri çözüm süreci için hâlâ referans kabul ediliyorsa, operasyon kararlarında da ona mı danışılacak?” sorusunu yöneltti.
CHP: “Barışa karşı değiliz ama tutarsızlıklara güvenmiyoruz”
Namık Tan, Cumhuriyet Halk Partisi'nin barışa karşı olmadığını, ancak iktidarın söylem ve eylemlerindeki tutarsızlıkların ciddi endişe doğurduğunu vurguladı:
“CHP, hiçbir zaman toplumsal barışa yönelik girişimlere karşı çıkmadı. Bugün de çıkmıyoruz. Ancak ortada büyük belirsizlikler var. Hükümet hem terörle mücadele ediyoruz diyor, hem de İmralı’yla görüşme iddialarını yalanlamıyor. Kamuoyuna büyük sözler veriliyor ama biz artık inanmıyoruz.”
