DEM Parti'den PKK'nın Türkiye'den çekilme kararı sonrası ilk açıklama

DEM Parti, terör örgütü PKK'nın Türkiye'den tamamen çekilme kararı sonrası açıklamalarda bulundu.

11 Temmuz 2025 günü Kuzey Irak'ta dünya kamuoyunu şaşkına çeviren bir gelişme yaşandı. Terör örgütü PKK, 25 örgüt mensubunun katılımıyla gerçekleştirdiği bir basın toplantısında, Türkiye topraklarından tamamen çekildiğini duyurdu. Örgüt üyeleri, sembolik olarak silahlarını ateşe vererek sürecin “geri dönülemez” olduğunu ifade etti. Bu açıklama kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, siyasetten gelen ilk tepki DEM Parti’den geldi.

DEM Parti: “Bu Geri Çekilme Değil, Geleceğe Atılan Adımdır”

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, söz konusu gelişmeye ilişkin yaptıkları ortak açıklamada, “Bu karar, barış yolundaki en güçlü irade beyanıdır. Yeni bir dönemin kapılarını aralayan çağrıdır. Bu yalnızca bir geri çekilme değil, geleceği kazanma yönünde atılmış stratejik bir adımdır” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin Her Karış Toprağı Büyük Bedeller Ödedi”

Hatimoğulları ve Bakırhan'ın açıklamaları, sürecin tarihsel bağlamına da dikkat çekti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün Türkiye'nin kaderini değiştirebilecek bir eşikteyiz. Bu nokta, demokrasiden ve barıştan yana tavır koyan herkesin katkısıyla mümkün oldu. Her karış toprağımız büyük acılar yaşadı, ağır bedeller ödendi. Bu süreçte yitirdiğimiz yol arkadaşlarımızı, özellikle Sırrı Süreyya Önder’i saygıyla anıyoruz. Cezaevlerinde bulunan tüm arkadaşlarımızı da selamlıyoruz.”

Dönüm Noktaları: Bahçeli’nin Çıkışı, Öcalan’ın Mesajı, Erdoğan’ın El Sıkışı

Açıklamada dikkat çeken diğer bir vurgu ise son bir yıl içinde yaşanan siyasi gelişmelere yönelik oldu:

“1 Ekim 2024'te Sayın Bahçeli’nin ezber bozan yaklaşımı, ardından 27 Şubat’ta İmralı’dan gelen çağrı, süreci tamamen değiştirdi. Abdullah Öcalan’ın çağrısı sadece bir söylem değil, barışın önünü açan bir dönüm noktasıydı. 1 Ekim 2025’te Sayın Erdoğan’ın el sıkışması ise bu iradeyi perçinledi.”

PKK’nın aldığı fesih kararıyla birlikte, silahlı unsurlarını tamamen geri çektiği ve artık siyasetin konuşacağı bir sürecin başladığı ifade edildi.

“Toplumsal Barış İçin Siyasi Zemin Şart”

DEM Parti açıklamasında, gelinen noktada barış sürecinin ikinci aşamasına geçildiğine dikkat çekildi:

“Silahlı çekilmenin tamamlanmasıyla yeni bir sayfa açılmıştır. Artık hukuki ve siyasal adımlarla toplumsal barışa geçiş zamanıdır. Bu zorlu ama anlamlı süreci birlikte inşa etmeliyiz. Türkiye'nin demokratikleşmesi, tüm kesimlerin sorumluluk almasıyla mümkündür.”

Öcalan’a Vurgu: “Daha Fazla İnisiyatif Alabilmeli”

Açıklamanın en dikkat çeken bölümlerinden biri, Abdullah Öcalan’a dair ifadeler oldu:

“Öcalan siyasi çözümden yana tutumunu defalarca göstermiştir. Bu nedenle daha fazla inisiyatif alabilmesi için gerekli koşullar sağlanmalıdır. Diyalog kanalları açılmalı, özgür çalışma ortamı oluşturulmalıdır.”

“Bu Sürecin Kaybedeni Yok”

DEM Parti Eş Başkanları açıklamalarının sonunda, barış sürecinde medyaya ve devlete önemli görevler düştüğünü vurgulayarak şöyle dedi:

“Bu sürecin kazananı tüm Türkiye’dir. Geçmişin söylemleri geride bırakılmalı, yeni bir toplumsal sözleşme oluşturulmalıdır. Medya bu süreçte ayrıştırıcı değil, birleştirici bir rol oynamalıdır. Bu süreçte kaybeden yoktur.”

İLGİLİ HABERLER