İstanbul Beylikdüzü'nde özel bir bakımevinde tedavi gören epilepsi hastası Uğur Yıldırım (22) 'ın yüksek doz verilerek ölümüne sebep oldukları iddia edilen 9 sanığa dava açıldı. 9 sanık içinde kurum müdürü de bulunuyor.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Beylikdüzü'ndeki bir bakımevinde kalan Uğur Yıldırım'ın 22 Ekim 2024'te hayatını kaybetmiş vaziyette hastaneye kaldırıldığı belirtildi.
Doktorlar tarafından bileklerinde görülen morluklar soruşturma başlatılmasını sağladı. Anne Dilek Barut, ifadesinde ara ara çocuğunun vücudunda morluklara rastladığını ve çocuğunun kendisine zarar verdiğinin söylediğini ifade etse de buna inanmadığını dile getirdi. Anne çocuğuna başkalarının zarar verdiğini belirtti.
ÖLÜMCÜL DOZ UĞUR'U HAYATTAN KOPARDI
İddianamede yer verilen Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporda da maktule, kurum hemşiresi olan Sabahat Taş tarafından ilaç verildiği, ilacın 400 miligrama kadar kullanım sınırının bulunduğu, 9.300 miligram ve fazlasının öldürücü düzeyde olduğu halde müteveffada bu düzeyin 11.958 miligram olarak tespit edildiği aktarılarak, bu suretle eylemin olası "kastla öldürme" suçunu oluşturduğu kaydedildi ve dozajın çok üzerinde ilaç verilmesiyle sebebiyle vefatın gerçekleştiği değerlendirildi.
KAN DONDURAN İP DETAYI!
Hasta bakım personeli sanıklar Yunus Emre Eşin ve Mehmet Özkan Tıraş'ın, Yıldırım'ı ittikleri, iple bağladıkları, kıyafetinin şapkasından ve ayaklarından çekiştirdikleri dile getirilen iddianamede, sanıkların eylemlerinin "kendisini beden ve ruh bakımından savunamayacak durumda olan kişiye karşı kasten yaralama" suçunu oluşturduğu bildirildi. Ayrıca kurum müdürü sanık Aybüke Liman'ın ilgili durumdan haberi olduğu halde herhangi bir engelleme yoluna gitmedi ve diğer sanıkların olayı gördüğü halde yetkili makamlara bildirmediği vurgulandı.
MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
İddianamede, sanık Sabahat Taş hakkında"olası kastla beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiyi kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi. Diğer sanıklar Aybüke Liman, Mehmet Özkan Tıraş ve Yunus Emre Eşin'in 2'şer yıl 3'er aydan 4'er yıl 6'şar aya kadar hapsi talep edildi.
Sanık Çilem Köser'in 2 yıl 3 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması öngörülen iddianamede, sanıklar Ayfer İyikalaycı, Türcan Özsoy, Bahar Güler ve Yağmur Erkişi hakkında da 1'er yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianame, gönderildiği Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
