“Güllü” adıyla tanınan sanatçı Gül Tut’un Yalova’daki evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetmesinin ardından yürütülen soruşturmada önemli bir aşamaya gelindi. Olayın üzerinden geçen 76 günün ardından bilirkişi raporu tamamlandı.
Dosya cinayet soruşturmasına dönüştü
Başlangıçta düşme ve intihar ihtimalleri üzerinde durulan dosya, yapılan incelemeler sonucunda cinayet şüphesiyle ele alınmaya başlandı. Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile olay anında evde bulunan Sultan Nur Ulu hakkında “kasten öldürme” suçlamasıyla işlem yapıldı. Şüphelilerin yurt dışına çıkma hazırlığında olduğu iddiası üzerine gözaltılar gerçekleştirildi ve dosya hakkında gizlilik kararı alındı.
Ses kayıtları TÜBİTAK tarafından incelendi
Güllü’nün evindeki güvenlik kamerasına yansıyan ses kayıtları, ayrıştırılmak ve çözümlenmek üzere TÜBİTAK’a gönderildi. Kayıtlarda, olaydan önce yaşanan diyaloglar ve boğuşma sesleri detaylı şekilde analiz edildi.
Bilirkişi raporunda çarpıcı tespit
Bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda, Güllü’nün ölümünün normal bir düşme ile açıklanamayacağı belirtildi. Rapora göre düşme yönü, vücut açısı, ivme ve darbe şiddeti sıradan bir kayma ya da tökezleme ile örtüşmüyor. Fiziksel parametrelerin, dışarıdan uygulanan bir güçle daha uyumlu olduğu vurgulandı.
Bilimsel simülasyonlarla desteklendi
Raporda ayrıca 3D modelleme ve çoklu simülasyon teknikleri kullanılarak yapılan incelemelerde, harici müdahale ihtimalinin bilimsel olarak desteklendiği ifade edildi. Bu bulguların soruşturmanın seyrini doğrudan etkileyeceği belirtiliyor.