Gürsel Tekin: “Bugünkü tablodan memnun değilim ama çarem kalmadı”

CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, CNN Türk'te süreçten rahatsız olduğunu belirtti. Mahkeme kararıyla görevlendirilen Tekin, sorunu büyütmeden çözme çabası içinde olduklarını vurguladı, partisindeki bağımsız konumunu ifade etti.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum süreciyle atanan Geçici Kurul üyelerinden Gürsel Tekin, CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Tekin, yaşanan gelişmelerin ardından ortaya çıkan tablodan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2 Eylül’de aldığı ara karar doğrultusunda görevlendirilen Tekin, süreçle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Bu süreç, 1,5-2 yıl önce yapılan bir kurultayımız, kongremizle başladı. O günden itibaren yaşanan tartışmaların sonucu mahkeme yoluna gidildi. Mahkeme kararıyla tarafsız bir heyet oluşturulması gerekiyordu. Biz köklü CHP’liler olarak sorunu büyütmeden çözmekle yükümlüyüz. Genel sıkıntı bu. Ben de diğer arkadaşlarım gibi bu sürecin tarafı değilim, ne delegeyim ne de yarışmış biriyim. Bugünkü ortaya çıkan tablodan memnun değilim ama benim çarem kalmadı.”

Tekin, görevinin parti hukukunu işletmek ve sorunu büyütmeden çözmek olduğunu belirterek, “İlk günden itibaren parti yöneticileriyle sürekli temas halindeydim. Yedi gün boyunca uğraştım ama olmadı. Sonuç itibariyle yargı kararıyla geldik. İl binasına gitmeden teslim almak mümkün değildi. Bugün yaşananlardan hoşnut değilim ama görevimizi yerine getirmek zorundayız.” dedi.

Kendisinin parti içindeki konumuna ilişkin soruya da yanıt veren Tekin, “Ben CHP’de hiç kimseci değilim. Bağımsız bir Cumhuriyet Halk Partiliyim.” ifadelerini kullandı.

Gürsel Tekin açıklamalarında şunları aktardı;

"Bu süreç, 1,5-2 yıl önce yapılan bir kurultayımız, kongremiz vardı. Bu kongreden sonra, aslında kongre günü başlayan o tatsız karşılıklı tartışmaların sonucu maalesef mahkeme yoluna gidildi. Ve mahkeme günün sonunda kararı verince, taraflar, yani kurultay delegesi olan taraflar davayı, en azından tarafsız, herkesi kapsayacak, bize bir heyet ismi veremeyince arkadaşlarım da vermiş. Biz bunu tam da sizin sorduğunuz gibi sorduk. Kabul etmesek ne olur diye. İkinci baroya geçiyor. İkinci baro. Hukukçular varsa, hukukçu arkadaşlarımız da bilmiyor. Şimdi bizim hepimizde, ben de, her iki arkadaşımız, gerçek arkadaşlarımız, biz köklü CHP'liyiz. Doğal olarak da bizim buradaki görevimiz var, ortada bir sorun var, bir sıkıntı var. Bu sorunu, sıkıntıyı büyütmeden çözebilmektir. Bunun için, Cumhuriyet Halk Partisi'nin tüzüğü, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kuralları neyi gerektiriyor? Bir an önce görevimizi yapıp bitirmek istiyoruz. Genel sıkıntı bu. Biz bu sürecin, ben de, her iki arkadaşım, sürecin hiçbir parçasında yok. Ne delegeyiz, ne yarışmışız, ne tarafız…

Öncelikle ilk günden itibaren, bir kısmını İsmail Bey de biliyor, ilk günden itibaren parti yöneticileriyle sürekli temas içindeyim. Kirel Merkez yöneticileri, milletvekilleri, belediye başkanları, bu ortada bir sorun var, bu sorunu bir dayanışma içinde halledelim. Bir noktaya getirmek için çok çaba sarf ettim. Yedi gün uğraştım, olmadı. Ve sonuç itibariyle biz yargı kararı ile gelmişiz. Benim oraya bir tek polis çağrım yoktur. Martı günü ya da cumartesi, pazar günü, il yöneticilerin çağrısından kaynaklı polis gitmişteyiz. Bizim de son günümüzdür. Yani gidip teslim almak gibi bir görevimiz var. Sonuçta mahkeme kararıydı. İl binasına gitmeden teslim alamıyorsunuz, öyle mi? Hayır alamıyoruz. Mutlaka gidilmesi gerekiyor yani. Tabi, yani adres arası şu anda.

Bugünkü ortaya çıkan tablodan memnun değilim ama benim çarem kalmadı.

Bizim görevimiz patinin hukukunu işletmek ve bir an önce sorunu çözüp temaslar içerisinde olacağız. Ben CHP'de hiç kimseciyim. Ben bağımsız Cumhuriyet Halk Partiliyim."
 

 

 

İLGİLİ HABERLER