Prof. Dr. Üşümezsoy açıkladı: Sıcak su fayın yenilenme gücünü bitirdi

Balıkesir’in Sındırgı ilçesindeki 6.1 büyüklüğündeki depremleri değerlendiren Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, olayın “ikiz deprem” olduğunu belirtti. Üşümezsoy, ikinci fayın kırılmasıyla çıkan sıcak suyun fayın yenilenme gücünü bitirdiğini ve büyük tehlikenin kalmadığını açıkladı.

Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremlerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Üşümezsoy, bölgede yaşanan iki sarsıntının “ikiz deprem” olarak adlandırılabileceğini belirterek, ikinci fayın kırılmasıyla birlikte yer altından çıkan sıcak suyun fayın yenilenme gücünü tükettiğini söyledi.

Sındırgı'da risk yıllardır vardı

Katıldığı bir televizyon programında konuşan Üşümezsoy, Sındırgı bölgesinin deprem açısından uzun süredir risk taşıdığını hatırlattı. “Herkes İzmir’de, Bodrum’da deprem beklerken ben Sındırgı’daki riske dikkat çektim. O dönemde kimse ilgilenmedi ama şimdi herkes bölge hakkında konuşuyor.” dedi.
Sındırgı’da 6.1 büyüklüğündeki iki depremin art arda yaşandığını belirten Üşümezsoy, bunların birbirine bağlı iki farklı fay hattında gerçekleştiğini ifade etti.

İkiz deprem açıklaması

Üşümezsoy, Sındırgı’da yaşanan sarsıntıların “ikiz deprem” olarak tanımlanabileceğini belirtti. İlk depremin yaklaşık 15 kilometre derinlikte, ikinci depremin ise 7 kilometre derinlikte meydana geldiğini söyledi.
Uzman, bu durumu “yapışmış fay” teorisiyle açıkladı: “Eğer fay bir noktadan sıkışmışsa uzun süre hareket etmez, ancak çevresinde küçük yırtılmalar olur. Bu küçük yırtılmalar büyük depremlerin habercisidir. Orman yangını gibi düşünün; önce geniş bir alan yanar ama arada kalan küçük bölgeler daha sonra tutuşur. Depremler de aynı mantıkla zincirleme şekilde gerçekleşir.”

Simav’daki depremler ana faydan bağımsız

Kütahya’nın Simav ilçesinde meydana gelen 5.4 ve 5.0 büyüklüğündeki depremler hakkında da konuşan Üşümezsoy, bu sarsıntıların ana Simav fayıyla doğrudan bağlantılı olmadığını dile getirdi.
Depremlerin yüzeye yakın katmanlarda, “tavan bloku” olarak adlandırılan üst tabakalarda meydana geldiğini belirten Üşümezsoy, “Bu tür küçük sarsıntılar bir deprem fırtınası oluşturur. Ancak bu fırtınalar büyük yıkıcı depremlerle sonuçlanmaz.” dedi.

Sıcak suyun rolü

Üşümezsoy, hem Simav hem de Sındırgı’da sıcak suyun depremlerdeki etkisine dikkat çekti. Sındırgı’da uzun yıllar sonra yeniden sıcak su çıkışının gözlendiğini belirten uzman, bu durumun fayın iç yapısını zayıflattığını ifade etti.
“Bu olayı düdüklü tencereye benzetebiliriz. Aşağıda sıkışan sıcak su, fay kırıldığında bir anda yukarı fırlar. Basınç azalınca da fayın yeniden enerji biriktirme gücü kalmaz. Bu yüzden sıcak suyun çıkması, fayın deprem üretme kapasitesini bitirir.” şeklinde konuştu.

Sındırgı’da büyük tehlike kalmadı

Üşümezsoy, açıklamalarının sonunda bölge halkına da seslendi. Sındırgı’da artık büyük bir deprem riski kalmadığını belirterek, “İki farklı fay hattı kırıldı ve enerji boşaldı. Bu nedenle bölgede büyük bir tehlike yok. Ancak artçılar bir süre daha devam edebilir.” dedi.

Uzmanlardan uyarı

Yer bilimcilere göre, Sındırgı ve çevresinde fay hattının büyük kısmı enerjisini boşaltmış durumda. Buna rağmen bölgedeki sıcak su çıkışları ve yüzey hareketleri dikkatle izlenmeli.
Uzmanlar, bölgede yaşayan vatandaşların yapı güvenliğini kontrol ettirmeleri ve artçı sarsıntılara karşı tedbirli davranmaları gerektiğini vurguluyor.

İLGİLİ HABERLER