Sanat camiasının göz önündeki yıldızları, sadece sahne performanslarıyla değil, aynı zamanda kazançlarını değerlendirme biçimleriyle de konuşuluyor. Altın ve gayrimenkule yönelen ünlü isimlerin yatırım tercihleri, adeta dudak uçuklatıyor. Yeni Çağ yazarı Müge Dağıstanlı’nın köşesinde yer verdiği bilgiler, sanat dünyasında servetin nasıl yönetildiğine dair dikkat çekici detaylar sunuyor. Özellikle bazı isimlerin stratejik adımları ve mal varlıkları, sanatçı kimliklerinin ötesinde profesyonel yatırımcı yönlerini de ortaya koyuyor.
Aşkın Nur Yengi: Sanat Dünyasının Sessiz Emlak Kraliçesi
Mütevazı duruşuyla tanınan Aşkın Nur Yengi, yatırım konusundaki öngörüsüyle gölgede kalan dev bir portföye sahip. İstanbul'daki çeşitli gayrimenkullerle başladığı yatırımlarını, İngiltere, Fransa'nın gözde tatil bölgesi Nice ve ABD’deki lüks evlerle büyüten Yengi, adeta sanat camiasının "gizli emlak kraliçesi" unvanını kazandı. Çevresi onun hakkında, “Ticareti bu kadar iyi bilen başka bir sanatçı yok” yorumunu yapıyor.
Diva Bülent Ersoy: Güvendiği Liman Altın
Türk sanat müziğinin yaşayan efsanesi Bülent Ersoy, kazancını en geleneksel yatırım aracı olan altına dönüştüren isimlerden. Birikimlerinin büyük kısmını altın olarak değerlendiren Diva, aynı zamanda Türk lirası mevduat faiz gelirleriyle günlük yaşam giderlerini karşılıyor. Ersoy’un bu tutumu, riskten uzak duran geleneksel birikim anlayışının sanat camiasındaki güçlü bir temsilcisi olarak görülüyor.
Yıldız Tilbe: Kira ve Sahne Geliriyle İstikrarlı Kazanç
Sesi kadar sivri diliyle de bilinen Yıldız Tilbe, yatırım yaparken faiz gelirlerinden özellikle uzak duran isimlerden. Gelirlerinin büyük bölümünü sahne performanslarından ve kira getirilerinden elde eden Tilbe, risksiz ve sade bir finansal stratejiyle dikkat çekiyor. Tilbe, sade yaşantısı ve istikrarlı gelir modeliyle fark yaratıyor.
Ajda Pekkan: Altına Yatırımda Disiplinli Hamle
Süperstar Ajda Pekkan da altın yatırımcıları arasında yer alıyor. Ancak farkı, bu süreci profesyonel bir disiplinle yürütmesi. Altın alımlarını doğrudan kendisi değil, düzenli olarak görev verdiği yardımcısı üzerinden gerçekleştiriyor. Pekkan’ın bu yaklaşımı, yatırım kararlarında sistematik bir yönetim anlayışı benimsediğini gösteriyor.
Sibel Can: 50 Gayrimenkulle Zirvede
Sahne dünyasının güçlü sesi Sibel Can, gayrimenkul yatırımı konusunda adeta lider konumda. 1990’larda kazandığı ilk büyük parayla Karagümrük’te 5 katlı bir apartman satın alan Can, bugün İstanbul, Miami, Londra ve Nice gibi prestijli bölgelerde toplam 50 gayrimenkule sahip. Bu etkileyici portföy, Can’ı sanat camiasının en zengin yatırımcıları arasına taşıyor.
Rekabet Büyüyor: Şaşmaz ve Sayan da Yarışta
Sibel Can'ı, Kurtlar Vadisi'nin Polat Alemdar’ı Necati Şaşmaz 50 gayrimenkulle takip ediyor. Seda Sayan ise yaklaşık 30 ev ve dükkânla yarışa ortak oluyor. Sayan, yatırımlarını geniş portföylerle çeşitlendiren bir diğer güçlü isim olarak öne çıkıyor.
Arsa Sevdalıları: Kenan, Serenay, Tuba ve Diğerleri
Gayrimenkul denildiğinde yalnızca binalar değil, geniş araziler de öne çıkıyor. Kenan İmirzalıoğlu’nun Balat ve Tarlabaşı’ndaki yatırımlarının ardından şimdi de Selimiye, Tekirdağ ve Çerkezköy'deki arazilere yöneldiği biliniyor. Serenay Sarıkaya, Ege ve Marmara bölgelerinde değerli topraklara yaptığı yatırımlarla “arsa avcısı” olarak anılıyor. Tuba Ünsal ise Rize-Fındıklı’daki yatırımıyla Karadeniz’deki fırsatları değerlendiriyor. Kıvanç Tatlıtuğ ve Çağatay Ulusoy da Lüleburgaz’daki çiftlik evleriyle dikkat çekiyor.