Şener Üşümezsoy: 'Karadeniz’deki deprem büyük bir sarsıntının habercisi değil'

İstanbul, saat 19.44’te Karadeniz’de meydana gelen 3,7 büyüklüğündeki depremle kısa süreli bir panik yaşadı. Kandilli Rasathanesi verilerine göre, 13,57 kilometre derinlikte gerçekleşen deprem, özellikle kentin kuzey kesimlerinde hissedildi. Vatandaşlar depremi sosyal medyada yoğun şekilde paylaşırken, “Büyük bir sarsıntının habercisi mi?” sorusu gündeme geldi.

İstanbul, saat 19.44’te Karadeniz’de meydana gelen 3,7 büyüklüğündeki depremle kısa süreli bir panik yaşadı. Kandilli Rasathanesi verilerine göre, 13,57 kilometre derinlikte gerçekleşen deprem, özellikle kentin kuzey kesimlerinde hissedildi. Vatandaşlar depremi sosyal medyada yoğun şekilde paylaşırken, “Büyük bir sarsıntının habercisi mi?” sorusu gündeme geldi.

Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, sarsıntının büyük bir tehlikenin habercisi olmadığını belirterek, Karadeniz’in aktif bir deprem bölgesi olmadığını vurguladı. Üşümezsoy, depremin Istranca Dağları’nın kuzeyinde, Bulgaristan sınırına uzanan Sredna Gora hattında meydana geldiğini ifade etti.

“3,7 büyüklüğündeki sarsıntı korkutucu değil”

Üşümezsoy, söz konusu depremin küçük ölçekte bir fay kırılmasından kaynaklandığını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Bu oldukça küçük, belki de sismik bir yangın bile olabilir. 3,7’lik bir deprem yaklaşık 500 metre çapında bir alanın yırtılmasıyla oluşur. Bu bölgede, Balkan Dağları’nın kuzeyinde ve Karadeniz kıyısına doğru uzanan faylarda zaman zaman küçük sarsıntılar meydana gelir. Ancak bölge tektonik olarak çok aktif değil, dolayısıyla büyük bir deprem beklemiyoruz.”

“Asıl risk Ege bölgesinde”

Deprem bilimci Üşümezsoy, Karadeniz bölgesinde panik yapılmaması gerektiğini ancak Türkiye genelinde farklı fay hatlarının dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı. Üşümezsoy, “Asıl risk Manisa’dan Denizli’ye kadar uzanan Ege Bölgesi’nde. Bu bölge, aktif tektonik hareketlerin yoğun olduğu bir alan ve tarihsel olarak da büyük depremler üretmiştir.” dedi.

Üşümezsoy, Simav ve Akhisar çevresinde gözlenen küçük sarsıntıların da büyük deprem riskini azalttığını belirterek, “Bu bölgelerde sıcak su hareketleriyle oluşan küçük deprem fırtınaları büyük bir sarsıntının enerjisini boşaltıyor olabilir.” şeklinde konuştu.

Karadeniz’deki deprem geçmişi

Uzmanlar, Zonguldak ve Trabzon açıklarında daha önce benzer sarsıntıların kaydedildiğini, bu depremlerin genellikle “ters fay” tipi küçük hareketler olduğunu belirtiyor. Karadeniz’in jeolojik yapısının eski bir tektonik döneme ait olduğunu vurgulayan Üşümezsoy, “Karadeniz’in açılma dönemi sona erdi, artık aktif bir süreç yaşamıyoruz.” dedi.

İLGİLİ HABERLER