Kamuoyunda "Zeytinlik" yasası olarak bilinen, TBMM Genel Kurulunda, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi.
Kanunla birlikte zeytinlik alanlarda ülkenin elektrik ihtiyacına yönelik sınırlı maden faaliyetlerine izin veriliyor. Ancak yürütülen madencilik faaliyetlerinde zeytin ağaçlarının taşınması veya eş değer zeytinlik kurulması şartı getirilecek.
Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise ilgili sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından izin verilebilmesi için iznin öncesinde, aralarında biyolog ve ziraat mühendisinin de bulunduğu uzman kişilerden alınan görüşler doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek alan ile eş değer büyüklükte izin verilecek.
Genel Kurul'da AK Parti grubunun verdiği önerge ile taşınacak zeytin ağaçlarından istenilen düzeyde verim alınamaması halinde ise ilave 1 zeytin ağacı daha dikilecek. Maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik verilmek suretiyle zeytin sahası tesis edilmesi zorunlu olacak.
Bu alanlarda alınacak rehabilitasyon bedeli 2 kat olarak tahsil edilerek çevresel telafi yükümlülüğü artırılacak. Çevreyle uyum teminatlarını teminat mektubu ile vermiş olan yatırımcılara ise bu teminatı 1 yıl içinde nakden yatırma zorunluluğu getirilecek. Süre sonunda yükümlülüğünü yerine getirmeyen yatırımcıların teminat mektupları nakde çevrilip, rehabilitasyon hesabına aktarılacak. Bu düzenleme de çevresel taahhütlerin güvence altına alınması hedefleniyor.
Kanun'a göre, Çevre Kanunu'nun çevresel etki değerlendirilmesini düzenleyen hükmünde değişikliğe gidilerek, "veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı" ifadesine göre; "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı" alınmadıkça projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyecek, proje için yatırıma başlanamayacak ve ihale edilemeyecek ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmeyecek.
Yapılan düzenleme ile birlikte "ÇED Gerekli Değildir Kararı" ifadesinin sebep olduğu yanlış anlaşılmaların engellenmesi amaçlanıyor.
Yapılan değişiklikle ruhsat bedeli tanımı, "Taban bedelinin, ruhsatın yürürlükte kaldığı takvim yılı sayısı, maden grubu, cinsi ve alan büyüklüklerine göre belirlenen katsayılarla çarpılarak, ilgili tablolarda gösterildiği şekilde hesaplanarak her yıl ocak ayının sonuna kadar; arama ruhsatlarında tamamı Genel Müdürlüğün bütçesine ve işletme ruhsatlarında ise yüzde 30'u Genel Müdürlüğün bütçesine, yüzde 70'i ise genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Genel Müdürlüğün muhasebe birimi hesabına yatırılması gereken tutar." şeklinde değiştiriliyor.
Kanun'a "Kurul", "Rehabilitasyon", "Rehabilitasyon bedeli hesabı" ve "Tahsil dairesi" tanımları da ekleniyor.
Kabul edilen maddeler arasında, teminat ödemeleri, bunların iadeleri, işletme ruhsat bedelleri ve devlet hakkına yönelik tablolarına ilişkin düzenlemelerin yanı sıra rüzgar ve güneş enerjisi üretim tesisleri yer aldı. Düzenlemeyle izin, kira ve irtifak işlemlerinde uygulanan indirimlerin süresi 5 yıl daha uzatılacak.
Bu kapsamda 31 Aralık 2030'a kadar işletmeye girecek elektrik üretim tesislerinden lisans tarihinden itibaren 15 yıl boyunca izin, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni bedellerine ise yüzde 85 indirim uygulanacak.