TCMB Başkanı Fatih Karahan: “Enflasyon bir virüs gibidir”

TCMB Başkanı Fatih Karahan, enflasyonu “virüs” olarak nitelendirerek uzun süre yüksek seyreden fiyat artışlarının kontrolünün zorlaştığını söyledi. Rezervlerde 115 milyar doların üzerinde iyileşme sağlandığını, KKM’nin 140 milyar dolardan 600 milyon dolara gerilediğini belirten Karahan, hedefin tek haneli enflasyon olduğunu vurguladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Finans Merkezi’nde düzenlenen ekonomi söyleşisinde para politikası, enflasyon görünümü ve finansal istikrar konularında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Enflasyonu bir “virüs”e benzeten Karahan, uzun süre yüksek seyreden fiyat artışlarının kontrol altına alınmasının daha zor bir süreç olduğunu belirterek “Doğru reçeteyi uyguluyoruz ve sonuçlarını almaya başladık” dedi.

Rezervlerde 115 milyar dolarlık iyileşme

Karahan, uygulanan sıkı para politikasının ilk etkisinin rezervlerde görüldüğünü söyledi.
• Brüt rezervlerde 80 milyar doların üzerinde artış,
• Net rezervlerde ise 115 milyar doları aşan iyileşme yaşandı.

Karahan, rezerv artışının büyük bölümünün yurt içi kaynaklarla sağlandığını ve Türk lirasına güvenin yeniden tesis edildiğini belirtti.

KKM 140 milyar dolardan 600 milyon dolara düştü

Merkez Bankası’nın ikinci öncelikli hedefi olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesindeki düşüşün tarihi bir seviyeye ulaştığını belirten Karahan, KKM’nin iki yıl önceki 140 milyar dolarlık hacminden 1 milyar doların altına, son verilere göre 600 milyon dolara kadar gerilediğini açıkladı.

Hedef: Tek haneli enflasyon ve yüzde 5’te istikrar

Karahan, yüksek enflasyonun hem vatandaşların refahını azalttığını hem de finansal dengeleri bozduğunu vurguladı.
“Enflasyonu önce tek haneye düşürmeyi, sonra da yüzde 5 seviyesinde kalıcı olarak sabitlemeyi hedefliyoruz” diyen Karahan, enflasyonun yüzde 75 seviyesinde sınırlanmasının ardından kademeli düşüşün başladığını hatırlattı.

Son veriyle yıllık enflasyonun yüzde 32,9 seviyesine gerilediğini belirtti.

Enflasyonun düşüşünde üç temel faktör

Karahan, son bir yıldaki dezenflasyona üç mekanizmanın katkı verdiğini açıkladı:

Talepte dengelenme: Özel tüketim yavaşladı, ithalata dayalı büyüme geriledi.

Reel değerlenme: Kur artışlarının enflasyonun altında kalması fiyat baskılarını azalttı.

Beklentiler: Enflasyon beklentileri kademeli olarak iyileşti.

Ancak kira ve eğitim gibi geçmiş enflasyona endeksli sektörlerde fiyatların daha yavaş gerilemesinin dezenflasyonda gecikmeye yol açtığını ekledi.

“Enflasyon bir virüs gibidir”

Karahan’ın en dikkat çeken ifadelerinden biri şu oldu:

“Enflasyon bir virüs gibidir. Vücutta uzun süre kalınca onu def etmek zorlaşır. Ancak doğru reçeteyi uyguluyoruz ve kalıcı bir şekilde düşeceğine inanıyoruz.”

Karahan, 2000'li yıllardaki dezenflasyon döneminin bugünkü küresel koşullarla aynı olmadığını, bu nedenle sürecin daha uzun sürebileceğini belirtti.

Gıda ve kira enflasyonu ‘hissedilen enflasyonu’ yükseltiyor

TCMB Başkanı, vatandaşın “hissettiği enflasyon” ile ölçülen TÜFE arasındaki farkın özellikle kira ve gıda kalemlerinden kaynaklandığını söyledi.
• Kira enflasyonu halen yüzde 66,
• Hizmet enflasyonu yüzde 44,
• Temel mal enflasyonu ise yüzde 20 civarında.

Karahan, gıda fiyatlarındaki artışta don ve kuraklık gibi geçici faktörlerin etkili olduğunu vurguladı.

Kur politikası: ‘Seviye hedefimiz yok’

Karahan, kur seviyesine ilişkin hedef belirlemediklerini, TL’deki reel değerlenmenin piyasadaki dengesizliklerin doğal sonucu olduğunu ifade etti.
“Piyasada sadece alıcı ya da satıcı olduğunda aşırı volatiliteyi önlemek için müdahale ediyoruz fakat kur seviyesi hedeflemiyoruz.” dedi.

İhracatta belirleyici olan kur değil, küresel talep

İhracat performansının reel kurdan çok küresel taleple bağlantılı olduğunu vurgulayan Karahan, dünyadaki korumacı politikalara rağmen Türkiye’nin ihracat görünümünü olumlu değerlendirdi.

İLGİLİ HABERLER