İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları kapsamında geniş çaplı bir operasyon başlattı. Sabah saatlerinde düzenlenen operasyonda, aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da bulunduğu 157 kişi gözaltına alındı. Soruşturma, Sayıştay, Mülkiye Müfettişi ve bilirkişi raporlarına dayandırılarak "ihaleye fesat karıştırma", "edimin ifasına fesat karıştırma" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamalarını içeriyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, operasyonun kendi şikayetiyle başlatıldığı iddialarını yalanladı. Yerel bir haber sitesine yaptığı açıklamada, "Hiçbir suç duyurusunda bulunmadık. Gözaltına alınanlar arasında genel müdürümüz, genel sekreter yardımcımız, daire başkanlarımız da var. Bunların her biri bizim için kıymetli. Haksız bir suçlama var" ifadelerini kullandı.
Savcılık açıklamasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştirakleri üzerinden yapılan yolsuzlukların Sayıştay ve diğer denetim raporlarıyla tespit edildiği belirtildi. Operasyonun, 2020 yılında İzmir'i etkileyen depremin ardından belediyenin şirketi İZBETON'a verilen kentsel dönüşüm yetkisi sürecinde vatandaşların savcılığa yaptığı şikayetler üzerine başlatıldığı bildirildi.
Gözaltına Alınan Bazı İsimler:
Tunç Soyer (Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı)
Şenol Aslanoğlu (CHP İzmir İl Başkanı)
Barış Karcı (Eski Genel Sekreter)
Heval Savaş Kaya (İZBETON Eski Genel Müdürü)
Ulaş Aydın (Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı)
Engin Güzel (Buca Belediye Başkan Yardımcısı)
Özgür Ozan Yılmaz (Eski Genel Sekreter Yardımcısı)
Çağlar Kalkan (İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi)
Gaffar Karadoğan (Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı)
Gürkan Erdoğan (İZSU Genel Müdürü)
Mehmet Hanifi Mert Yılmaz (Bayraklı Belediye Başkan Yardımcısı)
Haydar İzgin (CHP Bornova İlçe Başkan Yardımcısı)
Övünç Özgen (Genel Sekreter Yardımcısı)
Fırat Erkol (CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol'un oğlu)
Soruşturma, Terörle Mücadele Şubesi tarafından yürütülüyor ve suçlamalar örgütlü suç kapsamında değerlendiriliyor. CHP ve bazı Batılı ülkeler, bu tür operasyonların siyasi muhalefeti bastırma amacı taşıdığını öne sürerken, hükümet yargının bağımsız olduğunu savunuyor.
