Türkiye’nin milli savunma sanayii projelerinden biri olan yerli gözetleme balonu GÖKÇERİ, İsrail medyasında geniş yankı uyandırdı. İsrail’de yayın yapan Nziv haber sitesinde yer alan analizde, TÜRKPORT mühendisleri tarafından geliştirilen sistemin Türkiye’ye yalnızca sınır güvenliği değil, aynı zamanda küresel ölçekte stratejik avantaj sağladığı ifade edildi.
18 gün boyunca kesintisiz görev yapabiliyor
Helyum gazıyla şişirilerek havalanan GÖKÇERİ, 40 metre uzunluğa kadar ulaşıyor ve 1.200 metre irtifaya çıkabiliyor. Sistemin en dikkat çekici özelliklerinden biri ise 18 gün boyunca kesintisiz görev yapabilmesi. Bu sayede, uzun süreli gözetleme ve kontrol faaliyetleri mümkün hale geliyor. Balonun üzerinde optik ve termal kameraların yanı sıra iletişim röleleri, elektronik harp sistemleri ve gerektiğinde entegre silahlar bulunuyor. Böylece Türkiye’nin gözetleme ve elektronik savaş kapasitesi önemli ölçüde artıyor.
Milli üretim ile dışa bağımlılık azalıyor
Analizde özellikle vurgulanan noktalardan biri de GÖKÇERİ’nin alt sistemlerinin büyük oranda Türkiye’de üretiliyor olması. Bu durum, savunma alanında dışa bağımlılığı azaltan kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda milli teknolojilerin entegrasyonu sayesinde Türkiye, küresel savunma pazarında söz sahibi olma yolunda ilerliyor. Bu gelişme, “yerli ve milli” vizyonun somut bir örneği olarak görülüyor.
Suriye sınırında etkin kullanım
Haziran ayından itibaren Suriye sınırında aktif olarak kullanılan GÖKÇERİ, Türkiye’nin sınır hattında karşılaşabileceği tehditleri erken aşamada tespit etmesini sağlıyor. Elektronik harp yetenekleri sayesinde düşman unsurlarının iletişim kanallarını bozarak sahada üstünlük kurabiliyor. Bu durum, hem askerî operasyonlarda etkinliği artırıyor hem de caydırıcılık gücünü yükseltiyor.
Sivil alanda da görev yapıyor
GÖKÇERİ yalnızca askeri operasyonlarda değil, sivil güvenlik uygulamalarında da kullanılmaya başlandı. Güney bölgelerdeki telekomünikasyon altyapılarının denetiminde ve petrol sahalarının güvenliğinde önemli bir rol üstleniyor. Bu çok yönlü kullanım, sistemin yalnızca bir savunma ürünü olmadığını, aynı zamanda ekonomik ve stratejik bir değer taşıdığını ortaya koyuyor.