Balıkesir Sındırgı’da meydana gelen depremin ardından gözler fay hatlarına çevrildi. Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, 11 Ağustos’ta Ankara’da yaşanan 3,2 büyüklüğündeki depreme dikkat çekerek, kentin içinden geçen Bağlıca fayının 6 büyüklüğünde deprem üretebilecek potansiyele sahip olduğunu açıkladı.
“Bağlıca fayı aktif olabilir”
Alan, Ümitköy, Çayyolu ve Bağlıca bölgelerinde de hissedilen depremin merkez üssünün Gazi Orduevi’nin batısında olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Bizim geçmişte Türkiye Diri Fay Haritası veya tektonik haritalarında da söz konusu Ankara’nın Bağlıca bölgesinde bir Bağlıca fayının olduğunu biliyorduk. Bu haritalara da işlenmiş durumda. Ama bu fayın aktif veya pasif olduğunu bilmiyorduk. Bu son depremler bu fayın bize aktif olduğunu gösterdi. Bağlıca fayının hem batı hem de doğu ucuna doğru bir uzanım gösterdiği, yaklaşık 25 kilometre uzunluğunda bir fay hattı olduğunu, bunun da aktif olması durumunda 6 ve üstü büyüklükte bir depreme kaynaklık edebileceğine ilişkin düşünceler paylaşılıyor.”
“Ankara için yeni bir kaynak alan”
Alan, Ankara’nın geçmişte hep çevre faylardan etkilendiğini düşündüklerini ancak bu gelişmenin kentin içinden geçen yeni bir fay kaynağını işaret ettiğini belirtti.
“Ankara’nın kent içinden geçen yaklaşık 25 kilometre uzunluğunda olası 6 civarlarında deprem üretme potansiyeline sahip bir fayın bulunması yeni bir kaynak alanı, yani deprem açısından değerlendirilmesi gereken bir kaynak alan olduğunu bize gösteriyor. Ankara’daki bina stoku hemen şehrin içerisinden geçen böylesine bir fayın yaratacağı ivme değerleri baz alınarak inşa edilmiyor maalesef. Bu da Ankara’daki yapıların büyük bir risk altında olduğunu bizlere gösteriyor.”
“Yeni tektonik haritaya ihtiyaç var”
Alan, Ankara Büyükşehir Belediyesi, AFAD ve MTA işbirliğiyle bölgedeki imar planlarının ve jeolojik etütlerin hızlıca revize edilmesi gerektiğini belirtti:
“Bu fayın aktif olup olmadığı, nereye kadar uzandığı konularının ayrıntılı bir şekilde tespit edilip imar planlarına mutlaka işlenmesi ve Ankara’da inşa edilecek binalar da o fayın üreteceği ivme değerleri baz alınarak inşa edilmeli. Bu konuda Ankara Büyükşehir Belediyesi mutlaka opsiyon almalı.”
“Olası deprem çok yıkıcı olur”
Alan, Ankara’daki mevcut yapı stokunun riskine işaret ederek şunları kaydetti:
“Çünkü Ankara’nın geçmişten gelen yapı stoku göz önüne alındığında yine Ankara’yı etkileyebilecek depremlerin kaynak zonları ile Ankara kent yerleşkesi arasındaki ilişkiye bakıldığında son derece düşük ivme değerleri baz alınarak yapıldığını görüyoruz. Ankara ülkenin Başkenti. Cumhuriyetin dışa bakan yüzü. Bu yüzün olası bir ufak depremle ağır kayıplarla karşılaşmaması gerektiği inancındayım. Her bir yurttaşa ayrı bir sorumluluk düşüyor. Hiç olmazsa bunu atlamayalım.”
