Tarihi M.Ö. 4000’li yıllara dayanan Kaytan (Çarpana) dokuma, Anadolu’nun kadim el sanatlarından biri olarak günümüzde de yaşatılmaya çalışılıyor. Unutulmaya yüz tutan bu geleneksel dokuma sanatı, özellikle Trabzon’da düzenlenen kurslar sayesinde yeniden ilgi görmeye başladı.
Kaytan dokuma, Anadolu’da yüzyıllardır devam eden bir gelenek. Oldukça eski bir dokuma tekniği olan çarpana dokuma, geçmişte sepet bağları, hayvan koşum takımları, giysi süslemeleri gibi birçok alanda kullanılıyordu. Özellikle kadın ve erkek giysilerinde, çocuk kundaklarında ve beşiklerde estetik detaylar sunan Kaytan, bugünse ev dekorasyonu ve giyim aksesuarlarında hayat buluyor. Çanta sapları, bileklikler, masa örtüleri, kolyeler ve kemerler gibi modern ürünlerde kullanılarak yeni nesil tasarımlara ilham veriyor.
Ancak, geleneksel tekniklerin unutulmaya başlaması ve eskiye nazaran üretim yöntemlerinin değişmesi, bu sanata olan ilgiyi azaltıyor. Yine de düzenlenen kurslar, bu köklü sanatın yeniden canlanması için umut veriyor.
Trabzon Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesindeki Alacahan Kaytan dokuma kursları, el sanatına duyulan ilgiyi artırıyor. Gençlerin ve yetişkinlerin bu sanata yönelmesi, Kaytan dokumanın geleceği için sevindirici bir gelişme. Usta öğretici Aslı Kurnaz, kurslarda geleneksel yöntemleri modern tekniklerle harmanladıklarını belirtiyor.
Kurnaz, Kaytan dokumanın tarihine dair şunları ifade ediyor:
"Kaytan dokumanın tarihi M.Ö. 4000’li yıllara dayanıyor. Türkiye’nin birçok yerinde farklı yöntemlerle yapılıyor ancak sonuç hep aynı: ip dokuması. Eskiden toprağa çakılarak yapılan bu dokuma, şimdi sınıf ortamındaki tezgâhlarda uygulanıyor. Geçmişte yük ipi, kuşak bağı gibi işlevsel alanlarda kullanılan Kaytan, günümüzde bileklikten kemere kadar birçok üründe kullanılıyor."
Kaytan dokuma kurslarının en dikkat çekici yanı, her yaştan katılımcıya hitap etmesi. 18 yaşındaki kursiyer Ceren Emir, Kaytan dokumayı öğrenmenin kendisi için hem eğlenceli hem de keyifli olduğunu ifade ederken, emekli memur Yıldız Erten ise kursların kendisini rahatlattığını belirtiyor.
Bu kurslar, sadece geleneksel bir sanatı öğretmekle kalmıyor, aynı zamanda katılımcılara hem bir hobi hem de ruhsal rahatlama imkânı sunuyor.