Geçtiğimiz günlerde oynanan Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi, sadece sahadaki rekabetle değil, tribünlerde yaşanan olaylarla da uzun süre gündemde kalacağa benziyor. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), 4 Mayıs 2025 tarihinde oynanan bu kritik karşılaşma sonrası her iki kulübe de ciddi yaptırımlar uyguladı. Alınan kararlar, özellikle milli değerleri benimseyen futbolseverlerin vicdanında “fair-play” ilkesinin ne denli zedelendiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Fenerbahçe’ye lazer vakası nedeniyle büyük ceza
Fenerbahçeli taraftarların Beşiktaşlı futbolcu Gedson Fernandes’in gözüne lazer pointer tutması, disiplin kurallarını hiçe sayan bir hareket olarak değerlendirildi. Bu tehlikeli ve sorumsuz davranış nedeniyle sarı-lacivertli kulübe 1 milyon 680 bin TL para cezası verildi. Ayrıca, olayın gerçekleştiği Kuzey Tribün M Blok'ta bulunan taraftarların elektronik bilet kartları da bloke edildi. Bu grup, takımın bir sonraki iç saha maçına giriş yapamayacak.
Ayrıca, Fenerbahçe'nin sportif ekipman talimatlarına aykırı hareket etmesi nedeniyle de 168 bin TL tutarında ek ceza uygulanırken, tribünlerdeki kötü tezahüratlar için Spor Toto Tribün D-E, Kuzey Tribün D-E ve numaralı bloklar cezalandırıldı. Bu alanlardaki taraftarların da elektronik bilet kartları geçici olarak askıya alındı.
Beşiktaş’a küfürlü tezahürat nedeniyle 930 bin TL ceza
Beşiktaş cephesi de derbi sonrası Disiplin Kurulu kararlarından nasibini aldı. Siyah-beyazlı kulübe, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle 168 bin TL, çirkin ve kötü tezahüratlar nedeniyle ise tam 930 bin TL ceza verildi. Özellikle, bu sezon misafir takım olduğu maçlarda 13. kez benzer bir eylemin gerçekleşmiş olması, cezanın ağırlığını artırdı. Misafir tribün G-H-O bloklarında bulunan taraftarların bilet kartları da bloke edilerek, sonraki deplasman maçına girişleri yasaklandı.
Tribün disiplini sorgulanıyor: Bu yaptırımlar caydırıcı olacak mı?
Süper Lig’in marka değerini zedeleyen bu tür olaylar, taraftar kültürümüzün yeniden sorgulanmasına yol açıyor. Elbette ki rekabetin olduğu her yerde heyecan da olur; ancak bu heyecanın taşkınlığa dönüşmesi, Türk futbolunun itibarını hem içeride hem dışarıda olumsuz etkiliyor. Disiplin Kurulu’nun bu kararı, sadece kulüpler için değil, tüm taraftarlar için de önemli bir uyarı niteliği taşıyor.