Bir genç annesinin sözünü dinlemedi. Dertli kadının gönlü ateşe yandı. Annen'in çocuğu yola getirip kendisine itaat ettirmekten aciz kalınca onun çocukluk beşiğini getirerek önüne koydu. Ve şöyle dedi:

''Ey eski halini unutan vefasız çocuğumi Daima ağlayan aciz bir minimin değilmiydin..? Geceleri senin için uyumazdım. Şu beşikte iken hiç bir şeye gücün yetmez yüzüne konan sineği bile koğamazdın.Bir sineğe bile gücün yetmediği günleri hatıralasana..!

Bir gün mezar beşiğinede yatınca  da öyle olacak. Kendinden bir karıncayı bile defedemeyeceksin..Göz kandilin hergün parlamayacak. Çünkü mezarındaki böcekler o kandilin yağı olan beynini yiyecekler.

Yolu üzerindeki fark etmekten aciz bir kör gördüğün zaman verdiği görme nimeti  için Allaha şükret. Şükretmezsen sende sende kör sayılırsın.

Aklı ve fikri sana hocan öğretmedi. Allah senin çamurunu bu sıfatlarla yoğurdu.

Cenab-ı Hak sana hakkı ve hakikatı kabul edecek kalb vermeseydi  bunlar senin kulağına batıl gibi gelirdi.

İNSANIN YARATILIŞINDAKİ İLAHİ SANAAT:

Bak İlahi kudretle kaç boğum bir araya gelerek bir parmak meydana gelmiştir. Bu bakımdan İlahi sanat üzerinde düşünmek delilik ahmaklık olur.

Düşünki insanın yürüyebilmesi için kaç kemik bir araya getirilmiş sinirlerle bağlanmıştır.

Topuk diz ayak kımıldamadıkca hareket etmedikce ayağını yerden kaldırılmasına imkan var mı..?

İnsanın omurgası tek parça olmadığı için sejde etmek zor gelmemektedir. 

Yüce Allah iki yüz parça balçığı terkip ve tertip ederek seni yarattı.

Hak Teala başa göz, akıl fikir koydu. Vücuddaki uzuvlar, gönüller, gönülde ilim ile şeref bulur.

Allah sna yemen için sana tane lutfetmiştir. hayvanlar gibi başını samana sokmamıştır.

Aklın varsa sana göz, ağız kulak verenin emri hılafına iş iş yapmazsın. İyilik bilen insanlar nail oldukları nimeti şükür çivisiyle mıhlarlar.