Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Cumhuriyet çocuğu din dersleri” Kitaplarını, muallim Abdülbaki Gölpınarlı’ ya yazdırarak, din dersleri kitaplarının, ilkokullarda okutulmasını sağlamış ve Elmalı Hamdi Yazır gibi büyük âlimlere Kur’an tefsiri ve Buhari Müslüm gibi önemli hadis tercümesi yaptırmıştır.

“Türk Milleti daha dindar olmalıdır. Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam öyle inanıyorum.

Her şeyden evvel maneviyatın, kalp ve vicdan kuvvetinin yüksek tutulması şarttır.”1 Atatürk’ün Peygamber Efendimize duyduğu hayranlığı, Kuran okunduğunda derin sevgi ve saygı göstermesi, bazı konuşmalarında Allah’tan, İslam’dan ve Kuran’dan saygıyla bahsetmesi, Allah’a yönelmede Hz. Muhammed’i rehber olarak göstermesi, “Bütün dünyanın Müslümanları Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed’in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli.

Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet’in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli.

Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir ”2 demiştir. Atatürk İslam’ın iki temel kaynağı olan Kur’an ve en sağlam Hadis kitaplarını hem de en ehil ve emin ilim adamlarına tercüme ettirmesi, öğretilenlerin ve istismarcıların aksine, İnançlı bir insan olduğunun en önemli göstergesidir.

İnançlı, ahlaklı, vatansever bir nesil için Abdülbaki Gölpınarlı’ya yazdırdığı kitaplarda; “Müslümanlık, Allah'a ve Müslümanlığı öğreten Peygamberimize inanmaktır.

Allah'a ve Peygamber'e inanmaya “iman” deriz. Allah'ın varlığına ve birliğine inanan, Allah'ın emirlerini insanlara söyleyen, İslam dinini öğreten peygamberlerin sözlerine inanan, Müslüman olmuş olur. Şu iki söz İslam imanını bildirir: “Lâ ilahe illallah Muhammedün resulallah”.

Türkçesi, Allah birdir, ondan başka Allah yoktur. Muhammed de Allah'ın peygamberidir demektir. İşte bu sözlerin anlamına inanan kimse, Müslümandır. Allah'a karşı olan vazifelerimiz, ibadetimiz de böyle olmalıdır, Allah'tan korktuğumuzdan veyahut ondan bir menfaat istediğimizden dolayı ibadet etmemeliyiz. Onu severek ibadet etmeliyiz.” İbadetlerin en büyüğünün Allah’ı sevmek ve O’nu düşünmek olduğu ifade edilmiştir.

“Onu düşünmek, onu sevmek, en büyük ibadettir. Kalbinde Allah sevgisi olmayan adamların ibadeti ise kör ve kurudur. Onlar, Allah'ın büyüklüğünü, bize verdiği nimetlerden dolayı merhametini, dünya yüzündeki güzelliklerini duymadan ibadet etmeye çalışıyorlar, kendilerine ibadeti âdet etmişler de yapıyorlar demektir. Böyle ibadet de hiçbir vakit makbul değildir.”

Ahlak, “İnsanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan manevi nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu iradeli davranışlar bütünü. Peygamberin Ahlakı, Kimsenin İtikadına Karışmamak, Hayırlı İnsan Olmak, İslam Dini ve Ahlak, “Çalışmak, Tevekkül, Şükür, İslamlık İnsanlarla İyi Geçinmek, Hayırlı Olmaktır, Din Sahtekârlığı, Riya” Hz. Peygamber’in ahlakı referans gösterilmiştir.

“Peygamberimize bir gün “Din nedir?” diye üç kere sormuşlar da, Peygamber, üç soruya da “Ahlak güzelliğidir” demiştir. “Çünkü İslam dini, millet ve vatan sevgisi ve ahlak güzelliği üstüne kurulmuştur. Görüyorsunuz ya çocuklar, Müslümanlık, bize ahlakın emrettiği şeyleri emrediyor. Vatanına, milletine hayrı dokunmayan kimseleri sevmiyor. O halde, doğru bir Müslüman, güzel huylu, herkese hayrı dokunan bir insandır. Hepimiz daha bu yaştan kendimize, ailemize, milletimize hayırlı bir insan olmaya çalışalım ve ona göre hazırlanalım.”

Müslüman ahlakını, Kur’an’dan ve Hz. Peygamber’in yaşayışından öğrenileceği ifade edilmiştir. “İşte Peygamber'in yaşayışı, ahlakı bize örnek olmalıdır. Müslümanım diyen adamlar, onun gibi olmaya çalışmalıdır.”

Kitaplarda yer verilen ahlaki değerler: “Temiz ve tertipli olmak, hayırlı insan olmak, sorumluluk sahibi olmak, yardımseverlik, dürüstlük, güvenilirlik, emaneti korumak, çalışkanlık, fedakârlık, merhametli olmak, affedici olmak, yumuşak huyluluk, zenginlik, kötü alışkanlıklardan uzak durmak, büyüklere itaat etmek, küçükleri sevmek, kadınlara hürmet etmek, hoşgörülü olmak, nezaket, saygı, temiz kalpli olmak, vefalı olmak, cesaret, tevekkül, şükür.”

Temel ahlaki değerler arasında en çok üzerinde durulan değer, “hayırlı insan olmak ”tır. Müslüman kişinin ailesine, vatanına, milletine, hükümetine ve tüm insanlığa hayırlı olmasının en önemli sorumluluğu olduğu ifade edilmiştir. “Hâlbuki Müslümanlığın birinci şartı, hayır yapmak, hayırlı adam olmaktır.

“Müslümanlar daima hayır işler ve bundan zevk duyarlar. İnsanlara hayrı dokunmayan adam, hakiki Müslüman değildir. Evvela ailemize, milletimize, vatanımıza, sonra bütün insanlara karşı hayırlı olmalıyız. Ahlak, büyüklere itaat etmeyi, kimsenin malına, canına zarar vermemeyi, milletinin, vatanının menfaatına, terakkisine engel olmadıkça kimsenin inancına, imanına karışmamayı emretmiştir.

İslam dini de bize bunları emrediyor.” Metin içerisinde Hz. Peygamber’den bahsedilirken “Muhammed”, “Hazreti Muhammed Aleyhisselam”, “Peygamber”, “Büyük Peygamberimiz” gibi ifadeler kullanılmıştır.

“Peygamberimize bir gün “Din nedir?” diye üç kere sormuşlar da, Peygamber, üç soruya da "Ahlak güzelliğidir" demiştir. Okumak, kadın-erkek her Müslümana lazımdır.

İlim, en uzak bir yerde bile olsa, gidip öğrenin; doğru ve iyi şeyi kimde ve nerede bulursanız alın! derdi. Müslüman, o kimsedir ki, halk, elinden, dilinden emindir.”

“Peygamberimiz de “İmanla yalan bir arada bulunmaz” demiştir.” “Peygamberimiz, “Müslümanlıkta ne zarar görmek, ne de zarar vermek vardır, insanların hayırlısı, insanlara menfaati dokunan, fenası da zararı dokunan kimsedir” diyor. Hz. Peygamberin ahlaki ve fiziksel özelliklerine (şemâiline) yer verilmiştir.

Hz. Peygamber, kimseye kötü davranmayan, fakirlere, dul ve yetimlere yardım eden, kendi işini kendi yapan, merhametli, hoşgörülü, temiz, insanların anlayacağı şekilde konuşan, affedici, nazik, çalışkan, azimli, gayretli, sabırlı, çevresindekilere danışan, öğrenmeyi, ilim sahibi olmayı, çalışmayı, zenginliği teşvik eden, taassubu sevmeyen, yüzü, gözü ve sözü güzel bir kişi olarak tarif edilmiştir.

Hiç kimseye fena muamele etmez, fakirlere, dul kadınlara, yetim çocuklara daima yardım eder, herkese doğru yolu gösterir, nasihatler verirdi.”3 Gerçek inanç ve imanı, İslam ahlakını doğru kaynaktan çocuklarımıza öğreten kurucu liderimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Allahtan rahmet diliyorum. Ruhu şad olsun.

1) Atatürk Diyorki M.E.B.Yayınları İst.1980 s80
2) Atatürk,Nedim Senbai A.Ü. Dil.Tar.Coğ.Yay.sh102
3) 01.08.1927/88 Kar. Maarif Vekâleti Talim ve Terbiye Dairesinin Cumhuriyet Çocuğu Din dersleri kitapları